Hani taşı kaldırsam altından ayni şey çıkıyor..
"Sorumlusu yok.."
Yahu bu Ortaköy'de trafik 20 seneden beri kilitlenir.. Bu kimseyi rahatsız etmez mi?. Bir trafik müdürü de, bi zahmet poposunu kaldırıp "Ne oluyor burda" diye gelmez mi?. Sıkıntıyı görüp bir çözüm düşünmez mi?. Kendi müdürünü, hatta valiyi, hatta Ankara'yı sıkıştırmaz mı?.
Yahu onu geçtik.. Kendi imkanlarıyla günlük rahatlatıcı çözümler bulmaz mı?.
Bakın Ortaköy'de günün her saatinde ekip var.. Ertekin'de otururken görüyorum. Karşılıklı boş oturuyoruz. Çünkü ekibin görevi, 20 metre ilerdeki Egemen Bağış Bakan'ın, İstanbul ofisine giriş çıkışlarına göz kulak olmak. Ortaköy trafiği ve halkla ilgileri yok..
Olsa..
Kilidin baş sebeplerinden biri, Balmumcu'dan, Yıldız Parkı arkasından inen yolun sahil yolu ile birleştiği "Işıklı" kavşakta.. Kavşağa herkes ayni anda girdiği, kimse çıkıp çıkmayacağına bakmadığı için, kilit de değil, kördüğüm olur trafik.. Bu kavşakta, 15-20 dakika beklediğimi bilirim. Anlayın kilidi..
Trafik Müdürü olacak muhterem, mesela bir gün Ortaköy'e gelse, Ertekin'de çayımı içse, ona göstereceğim adamlarının, trafik polisine gerek duymayan Mimar Sinan Hamamı önünde haybeye volta atmak yerine 50 metre aşağıya yürüyüp düğüm kavşağında düdüğü ellerine alsalar trafiği nasıl açacaklarını..
Ama dedim ya.. Umurunda değil. Onun umurunda olmaması da, onun amirlerinin umurunda değil. Böyle gelmiş, böyle gidiyor..
Ezilsin, sürünsün, vatandaş.. Aman Emniyet bir, vekile dikkat etsin.. Bir de ara sıra Esma Sultan'a, ya da "Cuma" ya gelen vükelaya..