Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HINCAL'IN YERİ HINCAL ULUÇ

Tecelli'den Abuzittin'e mektuplar


Abuzittincim,
Haliç Köprüsü'nün başına gelenleri okumuşsundur. Vidaları gevşeyince köprü hareketlenmiş. Allahtan çabuk farkına varmışlar. Gece geç vakit olsaydı sabah kalkınca bakmışın ki bizim köprü Kırım sahillerinde. Depreme karşı bakımı da daha yeni yapılmış. Sen bi de deprem olduğunda düşün.. Atlas Okyanusu'nda mı aramak lazım yoksa Hint mi bilemiyorum!
Fakat tamirat da çok kısa sürdü. Yoksa İstanbul'da trafik hala felçti. Bu arada dikkatimi çeken tamiratla Japon teknisyenlerin ilgilenmesi. Köprünün bakımıyla onlar ilgiliymişler. Biliyorsun Japonlar Dünya'nın en yüksek kulesini geçenlerde törenle hizmete soktular. 634 metre! Ben o kuleye hiç çıkmam. Zaten deprem memleketi, daha Haliç Köprüsü'nün somunlarını doğru dürüst sıkamayanlar kim bilir o kulede ne haltlar etmişlerdir. Sakın sen de çıkma.
Son zamanlarda Dünya basınında Türkiye ile ilgili ne kadar güzel ve övücü haberler yayınlanıyor izliyor musun kardeşim? Hele IMF başkanının söyledikleri. Kadın Başkan ekonomik başarımızı o kadar göklere çıkardı ki ben sonunda borç para isteyecek sandım. Yabancı iş adamları da çok sitayişkar konuşuyorlar doğrusu.. Beni en çok gururlandıran da Dünya Sağlık Örgütü'nün, Türkiye'nin, sağlıkta yaptığı reformlarla, ve de özellikle sigaraya karşı yürüttüğü çalışmayla "rol model" ülke gösterilmesi. Bunu Milliyet'den Taha Akyol'un yazılarından öğrendim.
Sigara içenlerin sayısı yüzde 29.5'a düşmüş. Alkol alanların sayısı ise artmış yılda 2.8 litreye çıkmış. Yazıdan anlaşılıyor ki Sağlık Bakanımız Akdağ bu duruma çok üzülmüşler. Ben de şöyle düşünmeye başladım, acaba, köylerde, kırsal alanlarda küçük lokantalara getirilen içki ruhsatı zorluğu bu haberin mi bi sonucu? Yılda 2.8 litre alkol tüketimi esasında Avrupa'da en düşüğü kardeşim. Onlar ortalama 12 litre tüketiyorlar. Sayın Bakan neden üzülüyor? Bu rakamı yüzde "0" a çekmeye çalışıyorsa yapamaz. 4. Murat bile yapamamış!
Bende de OECD'nin rakamları var. Mesela, sigara içiminde 89 yılında oran Türkiye'de yüzde 23.3'müş. Dünya Sağlık Örgütü şimdi 29.5 diyor. Acaba 89 yılına göre bi artış mı var yoksa OECD'nin mi rakamları yanlış?
Fakat Sayın Bakanımızın esas üzülmesi gereken sorun (Her zamanki gibi yanılıyor olabilirim) Türkiye'deki hava kirliliği ve buna bağlı olarak arttığı düşünülen kanser vakaları. Gerçi bizi "rol model" gösteren raporda bu konuya değinilmemiş ama OECD, her kubikmetre'de 37 mikrogram, kansere yol açabilecek nitelikte küçük partiküllerin havada uçuştuğunu söylüyor. Yani Türkler bunu soluyor.. Bu Avrupa ortalamasına göre çok yüksek ..
Türkiye'de hâlâ 7 bin ppm değerinde kaçak mazot kullanıldığını biliyor musun Abuzittincim? Avrupa bunu çoktan 50'ye düşürdü. Şimdiler'de de 10'a çekecek idi.. Dizelde'ki kükürt oranından söz ediyorum. 7 bin nerede 10 nerede? Biliyorsun kükürt havaya karışınca dönüşüme uğruyor, asit (Yani kezzap) olarak üzerimize yağıyor. Astımın, çeşitli deri hastalıklarının ve özellikle akciğer kanserinin başlıca nedeni olduğu söyleniyor.
Benzindeki kurşun oranlarının yüksekliğini anlatmaya yerim kalmadı. Yani özetle Abuzittinciğim Sayın Sağlık Bakanı, Türkiye'de içki içenlerin sayısı yılda 2.8 litre seviyesine çıktı diye üzüleceğine "Neden bu kadar çok kanserli var?" diye düşünse daha hayırlı olmaz mı? Haa, bi de Haliç Köprüsü'nden geçerken düşünmeli.. Acaba somunların durumu ne?
Münasip yerlerinden öperim kardeşim.
Güneş. tecellister@yahoo.com.tr

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA