Bayım merak etmeyin, başınıza bir şey falan gelmez.. Trafik Müdürlüğü bilgisayarından adresinizi bulur, size bir "Uyarı" yazısı gönderir, alır, çöpe atar, bildiğinizi yapmaya devam edersiniz, İstanbul adlı dağ başında...
O zaman niye yazıyorum?. Sizde "Utanma" diye bir duygu vardır da, ondan falan da değil. Utanma olsa, o rezilliği yapmaya utanırsınız..
Ümidim başlığı görür de arkadaşlarınız sizinle dalga geçer, cezanızı hiç değilse öyle çekersiniz diye..
Biz, ona yakın araba, Nispetiye Caddesi'ndeki trafik ışıklarında sola yanaşmış, dönmek için sıramızı beklerken, caddenin tapusunu babasından alan zat-ı aliniz, sıraya girme yerine gaza basıp, en başa geçtiniz. Ora dolu.. Utanmadan, sıkılmadan, ikinci şerit yaptınız.. Ne var ki altınızda devasa bir araba olduğu ve de siz yanaşmayı da beceremediğiniz için, Nispetiye Caddesi'ne düz devam eden ve açık olan yolu da kapayıp, trafiği kilitlediniz..
Bunu uygar bir ülkede yapmayı aklınızdan bile geçirmezsiniz. Çünkü kestikleri cezalar, yaptıkları uygulamalarla ananızı ağlatırlar.. Bizde ceza komik, suç takibi ondan daha da komik olunca, sizin gibi utanma özürlüler işte böyle bildiklerini yaparlar. Yaptıkları yanlarına kâr kalır..
Hadi keyfinize bakın!..