Biri bana "Bu filmi seveceksin" deseydi "Delisin" derdim.. Bir defa konusu benim için nefreti.. Wall Street.. Para.. Kağıt alış verişi.. Ne yaptım bugüne dek, ne okudum, ne izledim..
İkincisi.. Bir gece sabaha kadar, mesai sonrası bir şirkette kalan ve çağrılan bir kaç kişi arasında geçiyor.. Aşk, meşk yok. Sadece şirket.. Hissedar.. Kağıtlar..
Loş, karanlık, tenha.. Tek zaman.. Tek mekan.. Yani olabildiğince klostrofobik..
Ama bakın.. Başından sonuna "Sıkıntı"nın "S"sini hissetmedim..
Bir.. Çok iyi yazılmış ve de çok ama çok iyi oynanmış ve çekilmiş bir film..
İki.. En ince borsa hesapları üzerine kurulu olmasına rağmen, filmi izlemeniz için en ufak ekonomi bilgisine sahip olmanız gerekmez.. Bir dünya şirketinin CEO'su rolünü oynayan Jeremy Irons sorunu çözüyor..
Uzmanlarına "Sorunu bana, ekonomi, bilgisayar diliyle değil, bildiğim İngilizce'yle anlatın" diyor.. Size de öyle anlatıyor film..
2008'de Amerika'da başlayan bu korkunç Mortgage (Banka kredisiyle borçlanıp ev alma) krizinde Lechman Brothers'in öyküsü sanki.. Lechman'ın CEO'su Fuld'du. Burda Jeremy Irons'ın adı Tuld, mesela..
Kevin Spacey çok iyi.. Demi Moore çok iyi.. Stanley Tucci çok iyi.. Herkes, herkes çok iyi..
Hele bugünlerde, krediyle bir ev sahibi olma niyetindeyseniz, bu filmi özellikle görmenizi öneririm..