Abdülhak Hamid Şair-i azam mı, yoksa çapkın-ı azam mı?
Eşi Lüsyen Hanım ile aşkı dillere destan olan büyük şairimizin, aşkları da büyük..
Abdülhak Hamid Bey'in 150 kadın ile birlikte olduğunu biliyor muydunuz?
Bu sorunun yanıtını yine şair verecek , "Evet ama Lüsyen başkaydı." diyecektir. Bizim özellikle Osmanlı dönemine ait "kalbi" meseleler konusunda pek fazla belgemiz yok. Nasıl tanışırlar, nasıl evlenirler, boşanırlar, hangi şiddetle birbirlerini severler, pek bilemeyiz. Bunları ne Hammer, ne de Namia tarihinde bulamazsınız.
O zaman yapacağınız bir tek şey var. Resmi tarihe değil, Ergun'un (Hiçyılmaz) tarihine bakacaksınız.
Yarım asırlık dostum, masa arkadaşım, can kardeşim Ergun'un 70 kitabı "Ergun Hiçyılmaz Kitaplığı" olarak yeniden Destek Yayınları tarafından basılıyor.
Önümde dizinin yeni çıkan ikinci kitabı var. "Avrat pazarından Hareme"
Doğrusu, okudukça bu "Pazar"dan pek çıkmak istemiyorsunuz. "Tezgâh"ta Ergun'un tabiri ile irili ufaklı, rengarenk bir tablo var. Bizim padişah kadınlarımızın çoğunun çıkış noktası bu Avrat Pazarı...
Kadınlar bu "Salı Pazarı"ndan yola çıkıp saraylara ve konaklara gidiyorlar. Haremde eğitimle yeni bir hayata başlıyorlar. Bazıları Hürrem, Kösem Sultan oluyorlar..
Sonrası film olur... Kanuni de olsan, Viyanalara da gitsen eğer istemiyorsa Hürrem'in ayağına "yüz" süremezsin. Her şeyin yolu yordamı var. Bu yol kalpten geçiyor. Sadece padişahlara mahsus bir hayatla donatılmıyoruz.
İbni Sina'dan Don Juan'a, Ahmet Mithat Efendi'den Kazanova'ya kadar uzanan asırlık bir serüven...
Sonraki kitabında ben de varmışım. Gel de merak etme...