"BİR Hemingway hayranı olduğunu bilirim. Bütün eserlerini okumuş olduğunu da tahmin ediyorum. Bu nedenle mutlaka biliyorsundur ama ben gene de sana hatırlatayım. Ernest Hemingway tam elli yıl önce (2 Temmuz 1961) meşhur çiftesini gırtlağına dayayarak intihar etmişti." diye girmiş, Nuyan Ağabey (Yiğit) bana yolladığı notta.. Gerisi ilginç. Size nakletmeden, edemedim.
"Nobel ve Pulitzer ödülleri, dahil sayısız başarılara ulaşmış bu büyük gazeteci-yazarın herkes -başta Türkiye- onun ölüp gittiğini ve bittiğini zannediyordu.
Hemingway'in üzerine yapılan araştırmalar ölümünden yarım asır geçtikten sonra ortaya çıktı. 4 kez evlenmiş. 6 tane kısa hikâyeler demeti üretmiş, 7 tane roman yazmış, bir geminin yüzebileceği çoklukta içki içmiş, safari avcılığından boğa güreşine, ambulans şoförlüğünden savaş muhabirliğine kadar hayatın her kesitinde boy göstermiş bu adamın hakkında şimdi yeni filmler çekiliyor ve eserler yayınlanıyor.
Bunların başında bizim Süreyya'nın mektebi (Cambridge Üniversitesi) Hemingway'in ömrü boyunca yazmış olduğu mektupları toplamış. İlk cilt 1907- 1922 yılları arasını kapsıyor ve önümüzdeki sonbahar yayınlanıyor. Tamamı 16 cilt olacak! Bu ne demek? Hiç kimse Hemingway'den aldığı mektubu atmamış, saklamış. Bir koleksiyoncu da toplamış.
Öte yandan Woody Allen, Hemingway'in hayatını dile getiren Midnight in Paris adı ile bir film yapmış, bugünlerde de sinemaseverler ile buluşuyor. Hemingway'in bir büyük tutkusu da balıkçılıktı. Her sabah okyanusa açıldığı teknesi 'Pilar' bir başka kitap konusu olmuş; yakında film olur.
Hemingway'in ölümünden sonra da yaşadığına bir önemli kanıt da, kitap satışlarının, hâlâ pek çok yazarı gıpta içinde heyecanlandıracak rakamlarda devam etmesi.. Telif haklarını elinde tutan Scribner Yayınevi 2010 yılında sadece Kuzey Amerikada 350 bin Hemingway satıldığını açıkladı.
Kitapların dışında bir Hemingway endüstrisi doğmuş. Mobilyadan safari kıyafetlerine, purodan Mont Blanc hatıra dolmakalemine, gözlükleri ve şapkasına kadar her şey satılıyor. Gitmiş olduğu meyhaneler, birahaneler tıklım tıklım doluyor.
Hemingway'in hayatında olmayan tek şey sabunmuş. Çok pis kokarmış. Hiç yıkanmadığından sabun kullanmayışından dolayı üçüncü karısı Martha Gellhorn ona 'domuz' dermiş.
Amerikan Başkanı Obama ve Cumhuriyetçi rakibi McCain bir konuda hemfikirler. En sevdikleri yazar Hemingway, en beğendikleri eseri de Çanlar Kimin İçin Çalıyor.
Bizim medyamız herhalde bu konuda derin bilgi sahibidir, ne yazdıklarını merak ediyorum."