Arena'ya önce boğa çıkar.. Muhteşem bir hayvandır.. Ve öfkeli.. Hareket gördüğü her yere saldırır.. Sonra kenardan ellerinde süslü şişlerle, banderillerolar fırlarlar ve o şişleri boğanın boynuna saplar saplar, kaçarlar.. Bu kan görmeye meraklı seyirciyi tahrik eder. Boğa kan kaybına başlar. Sıra, at üstündeki pikadorlara gelir. Onların elinde dev mızraklar vardır. Boğanın vücuduna batırırlar. Hayvan kan içinde kalır. Sıra artık, matadora, büyük şovmene gelmiştir. Elindeki kırmızı pelerini sallayarak hayvanı kışkırtır. Kendisine koşturur, pelerinle şaşırtarak, hemen yanından geçirir.. Seyirci bayılır.. "Oley" diye haykırır, boğanın her ıska geçişinde.. Şov güzeldir, ama asıl amaç, koşturarak kalbi hızlı çarptırmak, kan kaybını hızlandırmaktır.. Boğa iyice bitkinleşince, matador tam karşısına gelir ve durur. Kılıcını çıkarır.
"Gerçek anı" dedikleri budur.. Boğa için "Ölüm anı"dır o.. Matador içinse "Ustalık.."
Çünkü ona kadar yaptıklarının hepsi, kolaydır, sahtedir, herkes yapabilir.. Şovdur onlar.. Gerçek anı, matador boğayı tek vuruşta öldürebilecek midir, onu ortaya koyar.. Kılıç tek darbede boğanın boynundan girip kalbini delebiliyorsa, matador o uzun ve ince yolu tek vuruşta bulabiliyorsa, ustadır. Boğa anında diz çöker ve yıkılırsa, arena alkıştan yıkılır. Boğa diz çökmez, ikinci kılıç darbesi gerekirse, alkış kalmaz. Boğa gene ölmez, can çekişmeye başlar ve kenardan koşan çıraklar, ellerindeki bıçaklarla beynine beynine vurup öldürürlerse, matador ıslıklanmaya başlar..
Tek vuruşta öldüren matador, ölü boğanın kulağını kesme ve şeref locasında oturanlardan birine uzatma hakkını kazanır.. Bu ölü boğayı ona armağan etmesi demektir.
Oysa, herkes için için bilir ki, "Gerçek Anı" da, yalandır.. Kahraman matador, kan kaybından bitmiş, zaten sayılı saniyeleri kalmış hayvana batırmıştır kılıcını..