ETİLER Alkent'ten, Balmumcu Sabah'a gelmem, her sabah, 12- 15 dakika sürer. Her sabah da ayni saatte çıkarım. 9.30- 9.40 arası..
Bu defa, 45 dakikada ulaşabildik. Ana cadde tıkalı.. Caddeye açılan yollar da tıkalı. İnince sordum.. "Efendim başbakan İstanbul'da" dediler.. Başka şey sormadım..
Ankara yıllarımda, Cevdet Sunay döneminde başladı, bu yolların kilitlenmesi.. Sunay, Köşk'ten çıkma kararı verdiği gün, yollar, gideceği yere kadar kesilirdi. Kaçta çıkarsa çıksın. Saatlerce bekleyen olurdu, kavşaklarda.. Bu yola açılan yollar da kesilince, tıkanma geriye doğru örümcek ağı gibi kenti sarardı. Atilla Sunay, Cüneyt Ağbi'nin yakın arkadaşı.. "Savulun Sunay geliyor" başlıklarına kadar yol açan bu zulmü babasına sormuş. Haberi yok Sunay'ın. Ama bu ülkede kraldan fazla kralcılar her devirde var.
Bu ülkede cumhurbaşkanlığı, başbakanlık yapan pek çok kişiyle sohbetim olmuştur. Hep bunu sordum. Hiç birinin haberi yok. Ama, "Sultan" muamelesi her devirde sürüyor. Günümüzde daha da ilerledi. Artık bakanlar, hatta, vali Emniyet Müdürü için de yollar kesiliyor..
Dün o saatte yüz binlerce İstanbullu yoldaydı. Hepsi yarım saat kaybettiyse benim gibi, ekonomik iş kaybını hesaplayın. Ziyan olan benzin, mazot, gaz dövizlerini, kirlenen havayı hesaplayın..
Bu işi bu rezil hale dökmeden adam gibi çözmenin yolunu öğrenmez mi bizim bürokratlar..
Dünyanın en büyük başkentlerinde yaşadım. Ne Londra, ne Paris, Berlin, Roma, Washington'da böyle kentsel bir trafik kilitlenmesi karşıma çıkmadı. El oğlunun başkanları, başbakanları, evlerinde mi oturuyor hep?.