SUCKER Punch'a, bizimkiler yerli isim takmaya gerek görmemişler.. Orijinal adı çevirirseniz "Horoz Şekeri Punch"ı falan gibi bir şey oluyor.. Tabii punchın içki anlamını alırsanız. Konyak veya romun içine, çay, şeker, tarçın falan karıştırarak yapılan kokteyl.. Ucuza mal olur..
Üniversitedeyken Ahmet'le (Kışlalı) parti verdik mi, hep punch ikram ederdik konuklarımıza.. Bir şişe kanyakla (Yerlisinin adı öyleydi) beş şişe içecek yapmanın tek yolu..
Film aslında bu punch gibi..
Biraz Guguk Kuşu.. Filmin kahramanı Baby Doll, üvey babası tarafından bir tımarhaneye kapatılmış. Orada kendisine, lobotomi yapılacak. Yani beyninin bir kısmı çıkarılacak. Genç kız aynen Jack Nicholson gibi ameliyata karşı.. Ötekileri de kışkırtıyor..
Biraz İnception.. Yani rüya içinde rüya.. Genç kız, tımarhaneyi, bir lüks genel ev gibi görüyor. Kızlar da sermayeler.. Buradan da ikinci rüyaya geçiyor..
..Ve bu ikinci rüya, Charlie'nin Süper Melekleri işte.. Baby Doll, her rüyasında, Akıllı Adam'ın, (Charlie yani) yönlendirmesiyle bir olağanüstü göreve gidiyor, arkadaşlarıyla.. 3 değil, beş kızlar burada.. Süper güçlü kızlar bunlar yalnız.. Bitmedi.. Her rüya başka bir çağda, mekanda geçiyor.. Masallar ve canavarlar dünyası dahil.. Yani Zaman Yolculuğu üzerine kurulmuş, bilim kurgu filmlerinden de birer tutam.. Alın size punch!..
Şimdi, hoş kızlar, akıllara seza sahneler, çok ama çok mükemmel bir koreografiyle, enfes müzikler eşliğinde çekilmiş dövüş sahneleriyle dolu bir 110 dakika geçirip kafanızı boşaltmak istiyorsanız, hiç durmayın..
Bu arada, son jenerik başlarken de kalkıp gitmeyin. Çünkü o jenerikte, "Keşke filmde de olsaydı" dediğiniz harika dans sahneleri var.