CUMARTESİ günkü Balyoz Davasında haklarında tutuklama kararı çıkan bazı general ve amiraller "Astlarımız bizi götüremez. Buraya en az kendi rütbemizde biri gelsinler" demişler..
İki gündür, generallerin bu isteği, ele alınıp Silahlı Kuvvetler yıpratılıyor.
Haberi veren Sabah gazetesi, ayni haberin içine ilgili yasa maddesini de çerçeveyle koydu..
"Subaylar hakkında askeri inzibat vazifeleri, ancak üst veya kendi rütbelerindeki inzibat subayları tarafından yapılır. Ancak ağır cezayı gerektiren meşhut cürüm halinde subayları yakalamaya, askeri inzibatlar, polisler, jandarmalar ve herkes mezundur.."
Yani suç anında, ben Hıncal Uluç bile bir orgenerali yakalayabilirim. Ama suç anında..
Aylardır süren ve 13. duruşmaya gelmiş bir davada "Cürm-ü meşhut" hükümleri uygulanmaz..
Mahkemenin yorumu.. "Bu yasa göz altına alınmada geçerlidir. Mahkemece verilen tutuklama kararında geçmez.."
Orası tartışmalı. Generaller, yasal haklarını kullanmak istemişler, mesele bundan ibaret..
Meclis'te tonla haklarında suç iddia olunan kişi var. Dokunulmazlık yüzünden el sürülmüyor.
Oysa suç üstü yakalanmış olsalar, Dokunulmazlık onları kurtarmaz..
İşin özü.. Askeri İç Hizmet Yasası böyle kaldığı sürece, "Beni astım alıp götüremez" diyen subayın durumu hep tartışılacaktır.
Tartışalım. Ama bu ülkenin kurumlarını yıpratmadan..