BUYRUN burdan yakın, bir kaşık suda fırtına yaratmayı gazetecilik sananlar.. İşte bir oyun.. Baş kadın oyuncu ilk perde boyu iç çamaşırı ve baby doll gecelikle dolaşıyor sahnede.. Bol bol sevişiyor..
Yok canım.. Hande Ataizi değil. Bu başka.. Haberiniz var mı?. Nerden olsun?. Tiyatroyla ne zaman ilginiz oldu ki?.
Hem bu defa Özel de değil, Devlet Tiyatrosu oynuyor, İstanbul'un dört bir yanını dolanarak..
Karanlık İşler, bir başka Yanlışlıklar Komedisi.. Shakespeare'den başlayarak günümüz vodvillerine dönüşen uygulamanın bir örneği daha.. Herkes birini başkası sanıyor. Sahnede bol kapı var. Her kapının ardında birisi..
Kaç oyun seyrettiniz böyle.. Bin mi?.. Benim oldu.. Ama gene de bayıla bayıla izledim. Çünkü müthiş bir oyunculuk var. Sahneye gelen herkes müthiş bir tipleme yaratıyor..
Bir tek Levent Özdilek'i tanıyorum. Mafya Babasını oynayan.. Müthiş deneyimi içinde nasıl rahat..
Ama ilk defa gördüğüm, sahnede çok az konuşan "Babanın Gorili" rolünde Ali Murat Altunmeşe, o uzun aptalı bir yaratıyor, sanırsınız ikinci Kemal Sunal yolda.. Filmciler ve diziciler bu delikanlıyı mercek altına alsınlar.
Mafya Babasının metresinde Evren Kardeş, hem fiziği, hem oyunculuğu ile sahneyi nasıl dolduruyor, gidip görmeniz gerek..
Yakın arkadaşı Rus dansöz rolünde (Bizimkiler İngiliz) Özlem Ünaldı da olağanüstü şirin..
Bir müthiş oyuncu da, önce maço delikanlı, sonra travesti, sonra da eşcinsel tiplemelerinin hepsini mükemmel yapan Aydın Şentürk.
Babanın arkadaşında Selçuk Kıpçak, ortama tesadüfen giren şaşkında Tolga Evren'in kompozisyonları da hem de nasıl alkışlık.
Hepsi eğitimli, hepsi tiyatroyu bilenlerden oluşan bir kadro kurup iyi yönettiniz mi (Mutlu Güney'e de alkış.) sıradan bir oyun bile böyle zirveye vuruyor işte..
Devlet Tiyatrosu'nu bir daha kutluyorum.Salon tıklım tıklım doluydu gene ve de gençler, genç kızlar çoğunluktaydı üstelik. Kutlamam mı?..