Mustafa Akaydın Hocam yanlışta ısrar ediyor.. Altın Portakal, 48'inci yılında gene "Körler sağırlar, birbirini ağırlar" yarışması olarak, sessiz, sönük geçecek. Gene bir avuç entelin kendi kendilerini tatmin aracı olacak. Gene ne Antalya'ya, ne de sinemaya beş kuruşluk fayda sağlamayacak.
İnanılır gibi değil.. Gerçekler böylesine ortada iken, Mustafa Akaydın gibi bir halk adamı nasıl bu yanlışta ısrar eder?..
Geçen hafta okudum..
Bu yıldan itibaren Altın Portakal, daha önce bir başka festivale başvurmuş (Dikkat edin, ödül almış da değil, baş vurmuş) filmlere de kapatılmış..
Bu ne demektir bilir misiniz?.
"Sırf bu festival için bir film yap. Başka hiç bir yerde göstermeden bana getir. Ben yarıştırayım.."
Olur kendin seyret, kendin yarıştır, kendin ödüllendir yeter.. Ülkede tek kişinin umurunda olmasın.. Ödül gecesine, davetliler bile gelmesin. O geceyi bedava teklif ettiğin televizyonlar dahi yayınlamasın.
Festivali Antalya halkının paraları ile yap, ama yaptığın işin ne o halka, ne Antalya'ya on paralık getirisi olmasın..
Bu mudur?.. Sevgili Hocam bu mudur?..
Geçen cumartesi Safter Yılmaz ağabey, Hollywood'dan yazdı.. Ödül geceleri yayınlayan televizyonların dev ödemeleri ve ulaştıkları geniş kitleler yüzünden çok popüler olunca, önüne gelen ödül kurmaya başlamış ve Oscar hızla yayılan rekabete karşı, törenini marttan şubata alarak, bu rakiplerin, ödül sezonunu kısaltmaya kalkışmıştı.
Yani, iyi düzenlenmiş bir yarışma ve ödül gecesi Oscar'ı bile tehdit ederken, Antalya Altın Portakal ödül geceleri niye "Bedava" alıcı dahi bulamıyor, bu ülkede onlarca kanal varken?.
Çünkü kanallar gerzek değil. Çünkü kanallar bu kafada hazırlanan Altın Portakal'ın kimseyi ilgilendirmeyeceğini biliyorlar.
Festival için çekilmiş, sıkıcı, karanlık, flu filmleri yarıştırmış, kimsenin bilmediği, görmediği, tanımadığı kişilere ödül vermişsin, halk merak eder mi?. İlgi duyar mı, televizyonda izler mi?.
Her buluşmamızda "Antalya dünya turizm merkezlerinden biri. Burada bu entel mastürbasyonuna, 10 kişinin kendi kendisini ağırlamasına izin verme.. Altın Portakal'ı, Oscar gibi yap.. Halkın gördüğü filmleri yarıştır.. Yarışmayı herkes kafasından yapsın. Herkes merak etsin, heyecanla beklesin" dedim..
Tam tersini yaptılar.
"Sadece bu festival için çekilen filmler yarışır.."
Buyur..
Bir yanda Sarı Çizmeli Mehmet Ağa filmi ile Kırmızı Pabuçlu amcam yarışıyor. Adaylar Ali Kimsebilmez, Ayşe Okimyahu..
Öte yanda.. Av Mevsimi, New York'ta Beş Minare ile Eyvah Eyvah yarışıyor..
Altın Portakal'ı Şener Şen mi, Cem Yılmaz mı, Ata Demirer, yoksa Mustafa Sandal mı alacak?.
Hangisini merak eder, hangisi için ekran başında olursunuz?.
Hocam bu entel tatminlerden vaz geç. Popüler iş yapmaktan korkma.. Antalya'nın parasını çöpe değil, Antalya'ya iki turist daha getirecek, Antalya halkını biraz daha mutlu edecek organizasyonlara harca..
Enteller sana demedik bırakmasınlar, boş ver.. Sen halkın sevgilisi ol.
Seni oraya getiren halk.. Enteller değil, unutma..