AZİZ Yıldırım'ın seçtiği Basketbol Federasyonu Başkanı'nın işleri son zamanlarda Yıldırım'la arası bozulmuştu. Yeniden seçilmesi mümkün değildi. Barışmak için, Fener'den gelen her emre uymağa başladı.
Dopingli çıkan kız basketbolcusunu savunmak isteyen Fener kulübü, suçu Hacettepe doping merkezine attı. WADA (Dünya Doping Ajansı) tarafından dünyanın en iyi beş doping merkezinden biri olarak kayıtlı Hacettepe'yi değil, Köln'ü tanıdığını açıkladı ve daha sonraki örneklerin Almanya'ya gönderilmesini istedi. Ve de işte bu Federasyon Başkanı, Türkiye'yi gölgeli, şaibeli bir sömürge durumuna düşüren teklifi kabul etti. İki Fenerli basketçinin örnekleri Köln'e gitti.
Onurlu Türk medyasından "Çıt" sesi gelmezken, Gençlik ve Spor Genel Müdürü Yunus Akgül "Bu karar ahlaki değil" diye gürledi.
Şimdi, bizzat Genel Müdürün "Ahlaksız" dedikleri için, bu ülkenin Spordan Sorumlu Bakanının ne yapacağını merak ediyorum. Federasyon özerk.. Ama bakanlığın yasal "İdari Vesayet" hakkı var. Yani denetim ve gözetim hakkı.
Türkiye'yi küçük düşüren bu ahlaksızlığa ne diyorsunuz, Sayın Bakan?.