NASIL daldım gittim üniversite yıllarıma, Londra Filarmoni'den Brahms'ın Üçüncü Senfonisi'ni dinlerken, İş Sanat'ta..
Françoise Sagan diye bir genç kadın yazar önce Merhaba Hüzün, sonra Brahms'ı Sever Misiniz'le dünya gençliğinin eline düşmüş, ikisi de anında film olmuştu. Günaydın Hüzün'de Jean Seberg'e âşık olmuştuk, Ahmet'le (Kışlalı) birlikte.. Sonra Muzaffer Tema'nın da Joan Fontaine ile dans ettiği Acı Tebessüm/ A Certain Smile geldi...
Sagan'ın film olan üçüncü romanı Brahms'ı Sever Misiniz ise, sevmeyenlere de sevdirmişti.. Filmin fon müziğiydi, bu senfoni işte.. Hele o unutulmaz, klarnet ve flüt bölümleriyle.. Daldım gittim, Mülkiye yıllarına.. Hüseyin Sermet, gecenin konuğu ve yıldızıydı.. Harika bir Beethoven konçertosu çaldı, Vladmir Jurowski'nin yönettiği Londra Filarmoni eşliğinde..
Keşke Murat Bardakçı da orda olsaydı. Londralı orkestra sayesinde, Türk piyaniste de tahammül ederdi belki..
Sermet gene müthişti..