Yani bu demokratlık, liberallik ayağına "Türküm" demeyi suç, ayıp haline getirdik nerdeyse.. Yahu ne iştir?..
"Kürdüm, Lazım, Çerkezim, Rum, Ermeni, Süryaniyim" dersen liberal, demokrat, "Türküm" dedin mi, faşist oluyorsun bu ülkede..
Türküm be.. Aslanlar gibi, Türküm..
Hayır öyle değil.. Kanımı laboratuvarlara yollarsanız, o 1071'de Anadolu'ya ayak basan Selçuklu Türklerinden, ya da, 1298'de Söğüt'e yerleşen Kayı aşiretinden zerre bulamazsınız. Çünkü onlarla ilgim yok..
Babam su katılmadık Çerkes.. Şecerenin Kafkas tarafını bilmiyorum. Çerkeslerde kaç göç yoktur. Kızları özgürdür. Oğlanlar da eşlerini özgür seçerler. Bizim Ubıhlar, Gürcüler ve Ruslarla içiçe yaşadı yüzlerce yıl.. Kim bilir ne kanlar getirmiştir dedemler ordan..
Anneannemler Rumeli göçmeni.. Arnavutlar, Boşnaklar arasından.. Araya safkan (Ne demekse) Türk kanı da karışmış mı bilmem.. Anne dedemler Kilisli.. Kilis her türlü ırkın iç içe yaşadığı bir kasaba yıllar yılı.. Arabı, Yahudisi, kimbilir hangi ırktan Hıristiyanı.. Kilis.. Kilise.. Anlayın..
Yani bende organik olarak Türkten başka her ırkın kanı vardır muhtemelen..
Peki nasıl "Türk" oluyorum o zaman?.
Bir defa yasal olarak..
"Türkiye Cumhuriyeti'ne vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türktür" diyor anayasam..
İkincisi.. Duygusal!..
Atatürk, o muhteşem, o ölümsüz, o nasıl ölümsüz olduğunu her gün gösteren insan "Ne mutlu Türküm diyene" demiş.. "Türk olana" değil.. "Türküm diyene.."
Yani "Türküm" demek için, Türk olmak, Türk doğmak şart değil.. Hissetmek yeterli.. Hissediyorsan ve "Türküm" diyorsan, ne mutlu sana.. Ata'nın dediği bu..
Ben bir Atatürkçü olarak yetiştim.. Öyle doğdum.. Öyle öleceğim..
Kendimi Türk hissediyor ve "Ne mutlu bana" diyorum.. Tamam mı?.
Gene bakın..
"Türküm" demeyenlere de kızmadım.. İnsanlara zorla hiçbir şeyi kabul ettiremezsiniz.. Demeyenlerin bu ülkede benim kadar, hatta benden fazla hakları olduğunu kabul ettim. Yazdım, söyledim.. Gidenlerin, gitmek zorunda bırakılanların arkalarından ağladım. Hâlâ da ağlıyorum..
İsyan edenleri, baş kaldıranları anlamaya çalıştım. Çözüm üretmeye uğraştım. Barış içinde, bir arada, kardeşçe yaşamanın yollarını düşündüm hep.. Çünkü kardeş olduğumuza inanıyorum. Yüzlerce yıldır Anadolu'yu paylaştığımız kardeşleriz biz.. Ayni kültür, ayni sanat, ayni keyif, ayni coşku, ayni zevk.. Kız aldık onlardan.. Kız verdik.. Karıştık, kaynaştık..
O niye "Ben Türküm" demiyor diye suç yaratıyorsak, o suç onda değil, bizde.. Dedirtememişiz.. Benim hissettiklerimi ona hissettirememişiz.. Tersine "Öteye" itmişiz.. Öteki yapmışız..
Afrikalı "Amerikalıyım" demek için can atıyor.. Meksikalı, Amerikalı olmak için ölümü göze alıyor.. Cebinde üç kuruşu olan Türk, çocuğu Amerikalı olsun diye hamile karısını okyanusun ötesine uçuruyor..
Niye?.
Çünkü, "Ne mutlu Amerikalıyım diyene" lafta kalmamış.. Amerika öyle büyümüş, öyle gelişmiş, öyle fırsatlar ülkesi olmuş ki.. Üstelik geçirdiği devrimlerle, insan haklarının, eşitliğin öyle simgesi haline gelmiş ki, sen zorlamasan da adam kendini zorluyor "Amerikalıyım" demek için.. Türkiye'yi de o hale getirdiğimiz gün, insanlar "Kürdüm" demeyecek.. "Kürt asıllı Türküm" diyecekler gönüllü.. Demeyenin de canı sağolsun..
Çünkü ben biliyorum.. İçlerinde yaşadım, biliyorum.. Dese de, demese de onlar benim kardeşim.. Lazın, Rumun, Ermeni, Süryani, Yahudinin hepsi, ama hepsinin kardeşlerim oldukları gibi..
Onlar beni kardeş hissetmiyorsa, kabahat bende.. Hissettirememişim demek..
O zaman, daha fazla gayret sarf etmeliyim.. Kızmadan, öfkelenmeden, itmeden..
Bu Anadolu bizim dostlar!..
Bizim.. Hepimizin!.. İçimizde "Öteki" yok!..