"EYLÜL'DE GEL", çok sevdiğim bir aşk filminin adıydı.. (Rock Hudson, Gina Lollobrigida, Sandra Dee, Bobby Darin/ 1961.)
"Eylül'de gel" Alpay'ın bayıldığım şarkısı..
"Eylül'de gel" şimdi, benim için İzmir'in çağrısı.. Çünkü İzmir eylülde bir başka güzel..İzmir eylülde muhteşem.. O hele de beni boğan, öldüren, klima mahkumu yapan sıcaklar yok. Hafif hafif esen bir meltem tenini okşarken körfezin ötesinden batan güneşin kızıllığına dalmak Kordon'da, insanı şair yapar, ressam yapar.. İnsanı âşık yapar.. İzmir'e âşık olursunuz..
İzmir'in insanına âşığım zaten..
Bu kadar dost, bu kadar yakın, bu kadar sevimli, candan..
Bu gazetede kapıda, asansörde rastladığım insanların bir günaydını, bir tebessümü, minik bir baş eğmesi ile belli belirsiz "Merhaba"yı bile esirgediklerinden kaç kez şikâyet ettim bu sütunlarda.. İzmir'de herkes dost, herkes mi arkadaş..
Kordon'da alıp başımı yürümem, dalıp gitmem mümkün değil.. Selam verenler, "Hoş geldin" diyenler, sarılanlar, öpenler.. Kordon boyu kafe ve restoranlarda oturanlardan el sallayanlar, adımı bağırıp "Selam" diyenler..
Yüzlerce, abartmıyorum yüzlerce insanla selamlaştım, sarılıştım, sohbetleştim..
Beni İzmir'e âşık yapan şey, aslında işte bu zaten..
İzmir, insanı "İnsan" yapıyor!.. İzmir'e aslında tatile değil, göreve gittim..
Esas görev, ailenin en büyüğü Öcal Ağabeyim orada.. Bayramda ziyaret etmek, el öpmek gerek..
Sonrası, dolu.. Hem de nasıl dolu..
Kordonboyu'nda bir açık hava konseri.. Viyana'da yaşayan Opera İkizleri, Sinem ve Didem Balık, Konak Belediyesi organizasyonu bir açık hava konseri veriyorlar. Orda olmam lazım..
Candan Dostlarım, Burhanettin Kaya ve dünya tatlısı eşi Mahmure Hanımı da görme fırsatı içeren bir açılış.. İzmir Kaya Oteli.. Evlendikten sonra ortadan kaybolan kılıbık oğulları Burak'la zaten ortalarda az görünen Doruk kardeşlerle de buluşacağız.. Ve de tabii, Sevgili Mesut Güven.. Çeşme Sheraton'u bana sevdiren Genel Müdür, şimdi burada.. Olmazsam olmaz..
..Ve de ben resmi açılışta bulunamadım, ama ben açmazsam açılmış sayılmaz.. Captain Suites.. Çeşme..
Mustafa Denizli hocamın oteli.. Çeşme Festivalleri dünya çapında starları ağırlarken, yani 80'li yıllarda pansiyondan az öte bu otelde kalırdım. Sonra hocam, ağabeyi İsmail ile el ele verip bu oteli yeniden yapmaya karar verdiler.. İsmail, her taşını taşıdı denecek kadar işin başında ve içindeydi.. Ama hızla ilerleyen kanser ona izin vermedi. Bu yeni ve çok şirin apart oteli göremeden gitti. Onu da anmam lazım, gitmişken..
Karşıyaka'da olmam gerek.. Dünya Dans Kupası.. Erol Yaraş, İzmir'in gerçek çocuğu..
Çeşme Festivali'ni yıllar sonra diriltti. Şimdi de Profesyonel Latin Dansları Dünya Kupası'nı Karşıyaka'ya getirdi.. Görmeli, yazmalıyım..
..Ve de dillerde efsane gibi dolaşan, Çeşme Marina'yı görmem lazım.. Alaçatı'yı bitirdiği söylenen Marina'yı..
..Ve de tabii Sevgili Begüm'ü çatlatmak için Reyhan'da İncirli Kurabiye yemem lazım.. Hani İzmirli Begüm.. Annesini özleyen ama iş yüzünden bir türlü gidemeyen, hayatı durmadan erteleyen bizim köşenin kitap yazarlarından Begüm..
Ağbim Öcal, Urla'da Adres'e götürecektir mutlak. Hani Türkiye'nin en iyi et pişiren restoranı..
Sürprizleri varmış.. Ağbim öyle dedi..
Can'a uğramalıyım.. Amerikan pazarındaki 40 yıllık dostum.. Benim için bir iki ilginç şey ayırmıştır, gene..
Muzo var.. Best Western.. İzmir'e gidip de onda kalmamak mümkün mü?.
Ünal Ersözlü.. Bizim İzmir temsilcisi.. İzmir'e gittim mi, planları, ağabeyimle yapar..
O da mutlak Can Yücel Sokak'taki Miko'ya ve Gazi Kadınlar Sokağı'ndaki Opus'a uğratacaktır. Can Yücel'in hemen arkası zaten Gazi Kadınlar.. Can Yücel'e uğradınız mı Gazi mi oluyor kadınlar yani..
Yani şairin dediği gibi "Geceler sayılmaz yaşanmadıkça.."
İzmir'de topu topu üç gün dört gecem var, tüm bunları sığdırmak için.. Uykuya vakit var mı?.
Hepsini anlatacağım size..
Ben İzmir'i yazmaya doyamıyorum ki zaten..