Ara sayfanın dibine sıkıştırmış, magazin gazetemiz Günaydın, Nebil'in nikâhını.. Kaç paralık haber ve merak değeri olduğu tartışılır sosyete düğünlerini tam sayfa verirken.
Bırakın, Nebil'in, bu gazetenin kurucularından, atv'nin en prestijli yapımcılarından olduğunu.. Damat İbrahim Paşa'nın, Kanuni'ye söylediklerini hatırlayın..
Kısa bir ara ile yapılmıştı, Sultan'ın ve Sadrazam'ın oğullarının sünnet düğünleri..
"Hangisi daha iyiydi" diye sorunca, Kanuni, "Tabii ki benimki" diye yanıt vermişti sadrazam.. Kanuni öfkeden çılgına dönerken de açıklamıştı..
"Bir düğünün büyüklüğü gelen konuklarla ölçülür. Benim düğünümde Sultan-ı İklim-i Rum, Sultan Süleyman Hazretleri vardı. Sizin düğünde ise, İbrahim kulunuz. Mukayese mi edilir?."
Sanat, edebiyat, sinema dünyasının en ünlüleri o gece ordaydı. Böyle bir düğün az yapılır, az görülür.. Olmayan, mini etekli, bol frikik veren ikoncanlardı. O yüzden de, Günaydın önemsemedi herhalde..
Oysa, tam da magazin gazeteciliğinin yapılacağı, ilgiyle bakılacak resimlerin çekileceği, keyifle okunacak anekdotların yazılacağı bir düğün vardı, pazar akşamı.. Nebil'e ayıbı geçtim. Gazeteciliğe yazık oldu!..