Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HINCAL'IN YERİ HINCAL ULUÇ

Bir Salim Dündar izledik ki..

Sahnede o Brazil şarkısını o tempoda okuyan, ayni tempoda bir de salsa yaparak okuyan adamın 80'li yaşları geride bıraktığını en iyi bilenlerden olmasam, inanmam mümkün değil..
Salim Dündar, önce unutulmaz şarkısı Aynalar'la Açık Havayı tıklım tıklım dolduranları coşturdu, ardından bir Brazil söyleyip ayağa fırlattı, görmeliydiniz.. Alkışlar bir türlü bitmeyince, Brazil'i tekrarlamak zorunda kaldı hatta..
Ferhat Göçer'i yürekten kutladım, konserden sonra, Salim Usta'yı konserine aldığı, onu böyle hatırladığı ve hatırlattığı için.. Sanatçının ustalara saygısı, vefası muhteşem bir şey..
Ferhat Göçer'in Açık Hava Konseri o gece ürkütmüştü beni, aslında.. Bir yanda başlayan Dünya Kupası.. Öte yanda, 10 bin kişi alan Arena'da Emma Chaplin konseri ile çatışması.. Ama Ferhat adı sihirli.. Rakip tanımıyor.
Yeni CD'si ağırlıklı bir repertuvar yapmış Ferhat.. Tek eleştirim orda.. Ferhat'ın plak satmak için tanıtım konserlerine ihtiyacı yok..
Bir yaz gecesi onu dinlemeye gelenler, plakların ve ticaretin ötesinde bir konser bekliyorlar..
10 Genç Tenor vardı mesela o gece, Metropol Senfoni ile.. Ağırlık, o orkestra ve o koro üzerine olmalıydı..
"Olur mu" demeyin. Ferhat, Nessun Dorma ve La Donna Mobile söylediğinde yıkıldı, Tiyatro.. Finiculi, Finicula'da binlerce kişilik koro oluştu.
Ferhat konserleri, plağa girmeyen eserler ve en ünlü Ferhat şarkılarından oluşmalı.. Araya bir iki yeni, renk olarak, o kadar..
Ferhat'ın harika çok seslendirilmiş Anadolu Türküleri ve alaturka şarkıları var.. Söylemediği tür yok yani.. Hepsinden en güzel örnekleri yan yana sıralayabilir..
Bir tavsiyem daha var.. Sinan Akçıl'ın fevkalade duygusal şarkısı Kızım'ı konserin başında söylemesin.. Metropol Orkestrası ağırlıkla genç kızlardan kurulu.. Baktım yarısından çoğu hüngür şakır ağlıyor. O havadan çıkıp konsere dönmeleri kim bilir ne zor oldu, kızların?.

***

Hafta sonu Lord of the Dance'ı da izledim.. Bir defa küçük gurup gelmiş. Lord of the Dance iki gurupla dünyayı dolaşıyor. Biri büyük, öteki küçük. Sahne durumuna göre..
Sultanların Dansı'nda Mustafa Erdoğan'ın yan yana dizdiği 135 kişilik horondan sonra, 22 kişilik River Dance dizilişi az geldi.
İkincisi.. Lord of the Dance'ı getirerek gerçekten müthiş bir iş başaran genç organizatörlerin acemiliğine gelmiş. Dans gurubu, hele de parmak ucu ve topuk darbelerine, yani tap dansa dayanan İrlanda Folkunun ünlü River Dance'ını izliyorsanız, ayaklar çok önemlidir. Podyumu yukarda, oturma yerini aşağıda kurunca, hiçbir seyirci dizden aşağıyı göremedi. Yapmaları gereken şey, anfi tribün kurmaktı.
Yani.. Lord of the Dance, benim için bir hayal kırıklığı oldu.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA