Cumartesi gecesi, Cemal Reşit Rey'de bayağı boş koltuk vardı. O koltuklarda olması gerekenler, muhteşem bir gösteri kaçırdılar..
Ben böyle bir Bolero daha izlemedim..
Ravel'in Bolerosu ve Hırvatistan Ulusal Balesi..
Dünyanın en çok çalınan, en çok dinlenen, en çok sahnelenen klasiklerinin başında gelir Bolero.. Hele de Bo Derek'in o seyirci rekorları kıran 10 filminden sonra (1979).. "Ben klasikle sevişirim" derken Bo, pikabında Bolero dönüyordu..
Ravel kendi yazdığı bu yapıt için "Müziksiz müzik" demişti.. Ayni 8 mezürün, ayni ritimle tekrar tekrar dönmesinden oluşur da ondan..
Valentina Turcu bir koreografi yapmış, buram İspanyol, buram buram flamenco kokan adımlarıyla.. Ve de nasıl güzel, nasıl manken vücutlu Hırvat kızları.. Şaşırmadım. 1979'da Akdeniz Oyunları için Split'e gittiğimde, Ergun Hiçyılmaz'la sahilde dolaşıyoruz, Dünya Güzellik Yarışması yapılıyor da 82 finalisti gezintiye çıkarmışlar sanmıştık.. Öyle müthişti, Dalmaçya kızları..
Alkışlar bitmedi, bitmedi, bitmedi.. Arada fırladım, DVD'si var mı, diye yokmuş..
Aratacağım. Bulduracağım.. Bu Bolero bende olmalı..