(Güneş Tecelli'nin mektubu gene reklamlara takılıp bugüne kaldı.. Artık alıştık gibi.. Kusura kalma Güneş.. Özürler sevgili okurlar..)

Abuzittincim,
Haftasonu geziye çıkacağım için bu mektubu sana önceden yazıyorum. Tam da Elazığ Depremi'nin olduğu gün. 51 ölü 78 yaralı var. (Daha sonra kesin rakam 41 olarak açıklandı HU) Günlerden Pazartesi inşallah bu sayılar çoğalmaz. TV haberlerinden öğreniyorum ki 6.0 lık bi deprem.
Benim bi merakım vardır. Deprem haberi duydum mu Amerika'daki ulusal deprem merkezinin de internet sayfasına girerim. Dünyanın neresi sallandıysa hemen kaydederler. Bizim depremi 5.9 olarak vermişler. Sen de bilirsin depremlerde 0.1'lik fark büyük farktır. İşin ilginç tarafı Ankara da Başbakanlığa bağlı Afet Deprem Daire Başkanlığı var. Onlar da ölçüm yapıyorlar, 5.8 bulmuşlar.
Şimdi hangisi doğru? 6.0 mı, yoksa Amerikalıların dediği gibi 5.9 mu, yoksa 5.8 mi? İnsanın kafası karışıyor. Benim bildiğim, 6.0'ın altındaki depremler "orta dereceli" deprem sayılıyor. Yani, 5.0'le 5.9 arasındaki depremler bu sınıfa ait. 6.0 oldu mu bi üst kategoriye geçiliyor ve 6.0 ile 6.9 arası "şiddetli"deprem sayılıyor.
Yani, 0.1'lik fark depremin göstergesini tamamen değiştiriyor. Bi başka ifadeyle 5.8'lik bi depremle 6.0'lık deprem arasında 100 kat fark var. Eğer Kandilli'nin verileri doğruysa Elazığ Depremi'ni "şiddetli deprem" olarak kabul etmemiz gerekir. O zaman, neredeyse cilalı taş devri insanlarının tekniği ile yapılmış bizim köy evlerinin yıkılması ve bu kadar insanın ölmesi şaşırtıcı olmasa gerek.
Ama TV'de konuşanlara bakıyorum bunu "orta dereceli" bi deprem olarak açıklıyorlar, o zaman tablo felaket tabii. Ayrıca da "orta dereceli" deniyorsa büyüklüğünün 6.0'nın altında olması gerekir.
Neyse benim kafam karıştı, seninkini de karıştırmayayım. N'olursa olsun 5.8'lik veya 6.0'lık depremlerle köylerin yok olması, insanların ölmesi Türkiye'mize hiç yakışmıyor kardeşim. Kocaman bi ayıp yani. Devlet büyüklerimiz istedikleri kadar böbürlensinler, dünyanın gözünde, 6.0'lık bi depremle evleri yıkılıp, insanları ölen bi ülke durumundayız. Tokyo aynı şekilde sallansa emin ol Japonlar farkına bile varmazlardı !
Bu arada depremle birlikte deprem profesörleri de ekranları doldurdu Abuzittincim. Aman ne konuşmalar ne senaryolar. Komik durumlar da oldu. TV spikeri deprem Prof'una soruyor:
"6.0'lık depremi, kuvvetli artçı depremler izleyebilir mi?" Prof. bilgiç bilgiç cevaplandırıyor:
"Hayır..5.0 derecenin üzerinde bi artçı olamaz!" Aynı anda ekranın altından haber bandı geçiyor. "5.5 şiddetinde bir artçı deprem daha oldu, insanlar panik içinde.."
Hatırlıyor musun, 17 Ağustos depreminden sonra Adapazarı ve Kocaeli'ndeki çadır kentlerde yaşayan 1100 depremzede arasında bi anket düzenlenmişti. Katılanların yüzde 15'i, olay için "Kader" demişlerdi. Yüzde 49' uysa "Bu Allah'ın bize verdiği ceza" dediler. Yüzde 5'ine göreyse, deprem kıyametin alametiydi.
Sen fay hattının üzerine çürük çarık binalar yap, hatta bu son depremde olduğu gibi, samanla çamur karışımından ev duvarları dik sonra da işi kadere, kıyamete bağla.
Deprem Prof'larımız bi başka, insanlarımız daha bi başka... Biz daha çook acılar çekeriz.
Münasip yerlerinden öperim Abuzittincim.
Not: Gece saat 11.00 oldu. Amerikalılar da Kandilli Rasathanesi'nin rakamına döndüler; 6.0.. Başbakanlık, 5.8'de (şimdilik) kararlı..
Kardeşin Güneş.
Tecellister@gmail.com