Yıl 1994.. Los Angeles Dodge City Stadın'dayız, Kazım Baba ile.. Sahanın ortasında dev bir sahnede, sahnede üç dev, Üç Tenor var.. Pavarotti, Carreras, Domingo..
Finale yaklaşmışız.. "Hollywood'a Saygı" diye bir bölüm var.. Üç Tenor, dünyanın en ünlü, en çok izlenen müzikali Singing in the Rain'e adını veren şarkıyı söylerken, sahnenin önüne doğru yaklaşıyorlar ve en önde oturan bir seyirciye, büyük bir saygıyla selam veriyorlar. Yaşlı adam yanındaki eşinin yardımı ile güçlükle doğrulup selama cevap verirken, tribün önündeki dev ekrandan yüzünü görüyorum yakından.. Göz yaşları yanaklarına iniyor..
Gene Kelly bu.. Sinema tarihinin gelmiş geçmiş en büyük, en ünlü dansçısı.. Yaptığı müzikallerin en büyüğü, en unutulmazı da bu işte.. Singing in the Rain../ Yağmur Altında..
Üç Tenor, bu defa hemen yanında oturan bir başka dev, Frank Sinatra için My Way'e başlarken, ben hâlâ, en sevdiğim oyuncu Gene Kelly'ye bakıyorum.. Bu, filmlerini, hele de Singing in the Rain'ini defalarca izlediğim muhteşem sanatçıyı çıplak gözle ilk ve son görüşüm.. Gene Kelly ertesi yıl öldü, 84 yaşında.. Ama Singing in the Rain, ölümsüz..
Filmi hâlâ DVD'lerde satıyor, hâlâ televizyonlarda dönüyor.. Çünkü hele de filme adını veren , kuşakların ezber bildiği şarkıyı söylediği, yağmur altındaki yürüyüş sahnesiyle tekrar tekrar izlendiği halde ayni zevki, keyfi veriyor..
Singing in the Rain, şimdi sahnede.. Londra yapımı müzikal bu geceden itibaren TİM Şov Merkezi'nde.. Gene Kelly'nin oynadığı Don Lockwood rolünde ünlü müzikal oyuncusu Tim Flavin var..
Beşiktaş Kültür Merkezi'ne teşekkür.. Geçen yıl Mama Mia'yı izletmişlerdi bize.. Üç defa gittim.. Bu yıl Singing in the Rain.. TİM'e koşmak için sabırsızlanıyorum..