RTÜK'ün yeni üyesi Prof. Dr. Hasan Tahsin Fendoğlu ile ekran kirliliği üzerine uzun uzun konuşmuştuk.
Sayın Profesör "Biz RTÜK olarak toplantılarımızda bize gelen raporlar üzerine konuşuruz" demişti. RTÜK'e bağlı üç ayrı kurul yayınları izleyip, RTÜK ilke ve yönetmeliklerine ve yasalara aykırı hususları belirliyor ve kurula yazılı olarak iletiyormuş. RTÜK de bu raporlar üzerine çalışıp, karar alıyormuş. Bikiniye ceza, öpüşmeye ceza, sigaraya ceza bu raporlarla oluyormuş.
Prof. Fendoğlu "Bize gelen raporların hiçbirinde reklam kurallarının ihlal edildiğine ilişkin tek satır yok" dedi.. Güldüm ve "Sayın Hocam, minareyi çalan kılıfını hazırlar. Siz o kurulları da denetleyin o zaman" dedim..
Düşünebiliyor musunuz?..
Bu ülkenin hemen tüm kanallarında iğrenç bir ekran kirlenmesi, seyirciyi çıldırtan, nerdeyse reklam arası program seyrettiren bir başı boş uygulama var. Var ama, bu rezilliği, görevleri, kuralların, ilkelerin ve yasaların ihlalini izlemek olan, bunun için bu halkın vergilerinden maaş alan üç ayrı kurulun hiçbiri görmüyor.. Hiçbiri rezilliği raporuna iki satır yazıp RTÜK'ün önüne koymuyor.. Bu ülkede değil, uzayda yaşayan RTÜK üyelerinin de hiçbir şeyden haberleri olmuyor..
Olacak şey mi?..
Değil.. Değil ama.. Biz olduğunu fark ediyoruz.. Ve kendimizi o görev yapmayan üç kurulun yerine koyuyor ve RTÜK'e rapor ediyoruz..
Sayın. Prof. Dr. Hasan Tahsin Fendoğlu, bu yazımı ihbar kabul ediniz..
Geçen pazar akşamı yani 20 Eylül gecesi, Show TV'de yayınlanan Var mısın, Yok musun programının son iki dakikasına girilirken Acun Ilıcalı "Kısa bir reklam arası" dedi ve yayına tam 15 dakika sonra dönüldü.. "Reklam.. 1 Reklam.. Tanıtıcı Reklam.. Tanıtım" başlıkları altında tam 15 dakika ara verildi.. Verilebilir mi?..
Sayın Hocam.. Yeni üyesiniz belki bilmezsiniz..
"Radyo ve Televizyon Yayınlarının Esas ve Usulleri Hakkında Yönetmelik" diye bir hukuksal belge var. Hazırlayan RTÜK.. Yani siz yazdınız. Kafadan da yazmadınız.. RTÜK Yasası ve bu yasaya bağlı yönetmelik esas ve ilkelerine bağlı olarak yazdınız.
17/04/2003 tarih ve 25082 sayılı Resmi Gazete'de yayınlandı. 2005 yılında bazı maddelerini değiştirdiniz.. O yönetmelik her halde bir RTÜK üyesi olarak elinizin altında vardır. Benim var..
Bakın ne diyor, Madde 12'nin fıkraları..
"(Değişik fıkra: 15/02/2005- 25728 Sayılı Resmi Gazete. Yön/2.mad) Televizyonlarda reklam kuşaklarının yayın oranı bir saatlik yayın içerisinde yüzde 20'yi aşamaz. Bu oran dahilinde olmak üzere programlar arasına konulan reklam kuşaklarının süresi 8 dakikayı, program içine konulan reklam kuşaklarının süresi 6 dakikayı aşamaz.
(Değişik fıkra: 15/02/2005-25728 S.R.G. Yön/2.mad) Özel Tanıtıcı- Spot Reklamlar program arasına veya program içine 90 saniye süreyi aşmamak kaydıyla ve reklam kuşaklarından bağımsız olarak yerleştirilebilir. Program içine yerleştirilmeleri halinde her iki reklam kuşağı arasında en fazla 1 adet yayınlanabilir. Bu süre toplam reklam süresine dahil kabul edilir.
(Değişik fıkra: 15/02/2005-25728 S.R.G. Yön/2.mad) Program tanıtımlarının birbirinden bağımsız iki program arasında yayınlanması esastır. Program bütünlüğü ve içeriğini zedelemeyecek şekilde program içine de yerleştirilebilir. Programların, program tanıtımları, reklam ve tele-alışveriş kuşakları ile özel tanıtıcı-spot reklamlarla kesilmesi halinde her kesinti arasında en az yirmi dakika süre bulunmalıdır.
Program tanıtımları program içindeki tek bir kesintide sadece bir tane olmak üzere yayınlanabilir."
Yani Hocam..
RTÜK diyor ki.. Bir saat içinde toplam yüzde 20, yani en fazla 12 dakika ara verilir. Her aranın süresi 6 dakikayı geçemez. Var mısın Yok musun'un sadece bir arası 15 dakika.. Tahammül edebilirseniz, programı baştan sona izleyin ve kaç ara ve her aranın kaç dakika sürdüğüne bir bakın ve RTÜK'ün de seyircinin de nasıl eşek yerine konduğunu seyreyleyin.
Şimdi hocam, bu yayın bandını, size rapor veren kurullardan isteyemez, izleyemez ve her üçüne de "Görmediniz mi?.. Kör müsünüz, niye rapor etmediniz" diye soramaz mısınız?. Görevlerini kötüye kullanan bu raporcular için soruşturma açtıramaz mısınız?..
Sayın Hocam.. Var mısın, Yok musun'u hedef seçmedim. İzlediğim tek TV programı olduğu için onu yazıyorum. Yoksa ötekilerin, öbür kanalların ve dizilerin bundan farkı yok.. Rastgele birini isteyin, izleyin, göreceksiniz..
Sayın Hocam..
Maç yayınları daha da bir rezillik.. Alt yazı ve sanal reklam adı altında gene RTÜK kuralları hiçe sayılıyor, gene seyirci çıldırtılıyor..
Türkiye- Estonya maçında ekrana tam 62 alt yazı reklamı gelmişti. Gazeteler yazdı. Kıyamet koptu. Sizden gene "Tık" sesi gelmedi hocam..
Oysa sizin yazdığınız yönetmeliğin 13. Maddesi bakın ne diyor..
"b) Konacak reklamın süresi sekiz saniyeyi geçemez ve yerleştirme sıklığı on dakikadan kısa olamaz."
Yani, "90 dakikalık maça, 10 dakika ara ile en fazla 9 band reklam konabilir" diye kural koymuşsunuz.. Adamlar 62 tane yayınlamışlar.. Sizin 3 raporcu kurulunuz farkında değil. Siz de maç izlemediğiniz ve gazete okumadığınız için bilmiyorsunuz. Ama aradığınıza göre, beni okuyorsunuz. O zaman işte şimdi öğrendiniz..
Dahası var Hocam.. Gene sizin yönetmeliğiniz diyor ki..
"e) Alt yazı, logo ve çerçeve reklam yayını spor karşılaşmalarında sporcuların ve oynanan oyunun, diğer programlarda oyuncuların, sunucuların veya konuşmacıların görüntülerini kapatacak şekilde yerleştirilemez."
Bant reklam topun üzerine biniyor hocam.. Korner atılırken 6 pasın üzerine biniyor, ne diyorsunuz siz?. Nerde rapor veren 3 kuruluşunuz?. Kör mü bu adamlar.. Yoksa satın mı alınmışlar?..
Bir de Sanal Reklam rezilliği var Hocam.. Onu da yazacağım merak etmeyin..
Yazacağım ki, ya bu ekran rezilliği tümüyle bitecek, ya da siz RTÜK biteceksiniz.. Her şey meydanda iken, nelere nasıl göz yumduğunuz, kendi koyduğunuz kuralların ihlaline reklamlardan alınan yüzde 5 RTÜK payı uğruna nasıl seyirci kaldığınız ortaya çıkacak..