Sabah sürüm sürüm sürünürken, Sevgili meslektaşlarım yangına nasıl körükle giderlerdi.. Sabah batarsa zil takıp oynayacaklar.. Yazardım..
"Etmeyin. Eylemeyin.. Patronlar arasında bir mücadele olabilir. Onlar medya tekeli kurmak ve başına geçmek hevesi içinde birbirlerine girebilirler. Biz onlara kapılmayalım..
Basın Özgürlüğü bu ülkede bol gazete olması ile mümkündür.. Yarın gidecek gazete kalmazsa etrafta, patrona esir, patrona köle olursunuz.. Sabah yaşamalı.."
Güler geçer, ertesi gün daha ağır idam fermanları yazarlardı..
Sabah akla hayale gelebilecek en ağır badirelere uğradı ama bir avuç kalan çalışanlarının insanüstü fedakârlıkları ile ayakta kalmayı ve bugünlere gelmeyi başardı. Kötü mü oldu?.
Haber Türk'ün yayınlanması ve hızla gelişmesi kötü mü oldu?.
Sabah'tan, Hürriyet'ten ayrılanlar, ayni düzeyde bir başka gazete buldular, yazacak.. Kötü mü oldu?..
Şimdi Doğan gurubu büyük tehlike altında..
Ben Hıncal Uluç, yıllardır yazıp söylediğimi tekrar ediyorum..
"Özgürlüğüm, Hürriyet ve Milliyet'in yaşaması ile mümkündür. Bu gazeteler yaşamalı.."
Sanırım yıllar önce Sabah'ı doğrayanlar, ne demek istediğimi bugün anlamışlardır..