SALI gecesi CRR'deki klasik konserde Macide Hanım'a, Büyük Macide'ye rastladım.. Türk tiyatrosunun anıtlarından Macide Tanır.. Kadıköy'de bir sahneye adını vermişler. Onu anlattı.. Vedalaşırken "Eksiliyoruz be Hıncal" dedi, kulağıma..
Haber mi almıştı, bilmiyorum..
Ertesi gün gazetelerde okudum.. Hepşen de gitmiş.. Kuruluş yıllarının bir başka büyüğü.. O zaman Ünal'dı soy adı.. Aynen öyle.. Cihan'ın ablası.. Sonra Akar oldu..
Ben 1955'te Ankara'ya gelip orta okul öğrencisinden tiyatro seyircisi olmaya başlarken, o da konservatuar mezunu olarak sahneye ilk adımlarını atıyordu. Müthiş oyuncuydu ve her rolün altından kalkardı. Kral Lear gibi klasiklerde de vardı, Damdaki Kemancı gibi müzikallerde de.. Cadı Kazanı gibi çağdaş, Ocak gibi yerli oyunlarda da..
Bana, bizim kuşağa tiyatroyu öğreten, sevdiren kadrodaydı Hepşen..
Başın sağolsun Cihan.. Başın sağolsun tiyatro!..