TUĞÇE Kazaz'ı o kılıkta görünce "Tamam" dedim, "Şimdi kıyamet kopar.." Deneyimliyim çünkü.. Damdan düştüm, bilirim..
Amerika'ya gidişlerimde fıkra kitapları alırım.. Meslekler üzerine düzenlenmiş bir dizi vardı. Toparladım. "Hemşire Fıkraları" adlı olandan da bir tanesini seçip, Pazar Neşesi yaptım. Başıma gelmedik kalmadı. Başkanı her nedense bir erkek olan Hemşireler Derneği'nin çok sert bir protestosu geldi önce. Ardından yığınla dava.. Belli ki açtırılmış birilerine.. Kazanamadılar tabii.. Ama biz uğraştık. O arada, o erkek hemşire de dernekte yeniden seçimi garantiledi her halde..
Bu defa iç çamaşırı defilesinde Tuğçe hemşire kılığında çıkmış..
Tabii bu da hemşireleri fena halde aşağılama oluyor ülkemizde.. Al sana protesto, al sana davalar..
Hemşirelerin başkanı gene erkek nedense..
Yani esasta kadın mesleği olan hemşirelikte yıllardır bu derneği yönetecek yetenekte bir kadın çıkmıyor..
Sonra da Mecliste niye kadın milletvekili az?.. Yerel seçimde kadın aday niye yok denecek düzeyde..
Dünyanın her yerinde, hemşireler, hostesler ve de sekreterler, mesleklerinin yapısı gereği mizah konusu olurlar ve bundan kimseler gocunmaz..
Bir hassasiyet bizde..
Niye acaba?..
Bu tepkileri gösteren, bu davaları açanlar, bir ruh doktoruna sorsalar bu soruyu keşke!..