Nihayet gidebildim. Gidemesem nerdeyse hiç gidemeyecektim. Çünkü uzatma yok. Mamma Mia Pazar gecesi bitiyor ve gidiyor.. Perşembe gecesi 3500 kişilik çadır tıklım tıklım doluydu.. Her gece böyleymiş..
Yani İngilizcesi böyle olay oluyorsa, Türkçe bir müzikal, ama işte böyle iyi yapılmış bir müzikal neler yapmaz?.. Yapıyor da.. Lüks Hayat 20 yıldır oynamıyor mu?. Ankara'da Cüneyt Gökçer'in tüm müzikalleri efsane olmadı mı?.. My Fair Lady, Damdaki Kemancı!..
Müzikal tiyatrocuların işi.. Operacıların değil. Meselenin püf noktası bu..
İstanbul'daki Mamma Mia, birebir Londra'daki.. Ayni dekor, ayni kostümler..
Şarkılar Abba'nın 22 hiti.. Danslar ayni düzeyde.. Hatta genç kız Sophie, burada daha da iyi geldi bana, Londra'dakine göre..
BKM, büyük müzikalleri getirmeye devam için moral almıştır sanırım.. Bir sorunu çözmeliler.. Sözlerin Türkçesini, sahnenin iki yanına yazmaları seyirciyi şaşı yapıyor. Sahnenin üstüne almalılar. Bir de içeri giren herkese, oyunun geniş özetini perde perde veren bir yazı dağıtmalılar. Alacalı bulacalı program değil. En kolay okunan özet. O zaman aslında alt ya da yan yazılara da pek gerek kalmaz..
Ve en önemlisi.. Oyun herhangi bir sebeple gecikiyorsa, bi zahmet bir anons yapıp önceden özür dileyeceksin. Binlerce insanı adam yerine koymadan bekletmek olmaz. O zaman öfke, gerilim başlıyor ve perde o zorlaşmış seyirciye açılıyor.