Bugün köşemi bana yazılmış bir açık mektuba ayırdım. Başlık da o yazının zaten.. Önce okuyun.. Yazarın imzası altta.
***
Hıncal Abi, bugün seninle bir şeyler paylaşmak istiyorum. Sen de dikkatli bir gazete okurusun, eminim gözüne çarpmıştır. Son zamanlarda sık sık kendi adımı görüyorum gazetelerde; başka gazetelerde, başka isimler habire benim hakkımda yazıyor.
Dikkatini çekti değil mi?
Bu yazıları görünce egom şişiyor doğrusu. Haksız mıyım Hıncal Abi? Beni ne kadar önemsediklerini, benim adımın ne kadar sattığını düşünüyorum. Üzerimden prim yapanların sayısı ne kadar artmış meğerse. Demek ki benim hakkımda yazılar, yorumlar, haberler çok okunuyor ki sık sık bahsediyorlar.
Bunları neden sana söylediğimi biliyorsun Hıncal Abi... Senin de çok aşina olduğun bir kültür bu. Bir de tabii, şaka yollu, özür dilemem gerekiyor senden: Üzgünüm Hıncal Abi. Eskiden medyanın vasat ve yeteneksiz isimleri kendilerine yer açmak, kendilerinden söz ettirmek için sana bulaşırdı. Şimdi istemeden de olsa senin rolünü ben çaldım galiba.
Spor sayfalarında, magazinde, hatta siyasi yazarlar arasında bile neden hep hedef oldun sen Hıncal Abi?
Bir kere kavgacısın; genel geçer ahlaka ve değer yargılarına boyun eğmiyorsun, kendi bildiğini sonuna kadar savunuyorsun. Bunu istemiyorlar doğal olarak. Dört bir koldan saldırarak susturmaya çalışıyorlar, ama yazık ki başarılı olamıyorlar. Olamadılar da. Ama bir başka tarafı daha var sana sataşmanın. "Hıncal'a vurmak" prim yapıyor da, o yüzden. Senle kavganın tirajı, ratingi var.
"Hıncal beni muhatap aldı" diye göğsünü gere gere dolaşıyor ortalıkta. Gazete yöneticilerinin "polemik yaratan adam" olarak gözüne girmeye çalışıyor. Kaç kişiye böyle lüzumsuz yere prim verdin Hıncal Abi; pişman mısın?
Biliyorum, sana da oldu defalarca. Adamın biri aklı sıra küçümsemeye, yukarıdan bakmaya çalışıyor. Yaptıklarına, yazdıklarına, hayatına dudak büküyor. Bence bu korkakların zırhı Hıncal Abi.
Üsluplarının böyle yakışıksız olmasının sebebi de kendi komplekslerini gizleme çabaları. Aklı sıra küçümseyen bu tavırları maske olmuş onlara...
Herhalde 10 yılı geçmiştir, Yasemin söylemişti bana...
"Hıncal Bey artık saldırılara cevap vermeyecek, çünkü o yanıt verdikçe reklamlarını yapıyor" diye. Sen de yazdın defalarca, sadece komplekssiz eleştirilere, fikirlere yanıt vereceğini...
Hıncal Abi, bu medyada fikir kaldı mı? Kompleksli zavallıların kişisel hesaplarının arasında böyle bir şey mümkün mü?
Elbette eleştiri yapan adam da eleştirilir, bu tartışmanın ilk kuralı zaten. Ama bu basındaki zavallılar herkesi de kendileri gibi bilmiyor mu? Sen "işi" tartışıyorsun, o "kişiliğe" vuruyor.
Bir yeri övüyorsun Hıncal Abi, kişisel çıkarın olduğunu düşünüyorlar. Bir yeri eleştiriyorsun, geçmişteki bir düşmanlığın intikamını aldığını... Çünkü kendileri böyle yaşıyor; köşelerini, mesleklerini çıkarlarına, para kazanmaya alet ediyor ya... Karşılarındaki de böyle biliyorlar. Bütün hayatları işlerini araç olarak kullanmakla geçmiş, bu dil bize yabancı değil mi?
Böyleleriyle nasıl fikir tartışması yapılır Hıncal Abi? Adama "Beceremiyorsun" diyorsun, "Yanlış" diyorsun, teşekkür edip eleştiriden ders alacağına küfrediyor, ilkokul çocuğu gibi "Ama sen de..." diye başlıyor. Hiçbir açıklama, neden yapamadığının, beceremediğinin özrü yok... Bütün imkânlar eline verilmiş, başaramamış, sen bunu söyleyince düşman kesiliyor.
***
İmza, bana sorarsanız, daha önce de çok söz ettiğim gibi, genç kuşağın en ilginç yazarlarından Oray Eğin'in!.