İki olimpiyat öncesi Sidney'de bir Türk atleti final koşup 7. olsa yer yerinden oynardı. Şimdi yarış bitti ve bir Türk atleti (Alemitu Bekele) 7. oldu; kimsenin haberi bile yok. Herkesin gözü Pekin'de ikinci gümüşünü alan Elvan'da. Bir olimpiyatta ilk defa gümüş alıyorsun ülken adına ve ikinci gümüşü de alıyorsun. Bu ne kadar güzel bir olay. Ancak çok acı bir olay daha var. Elvan'a bir kere daha tribünden bir Türk bayrağı verecek kimse yok ki kız şeref turu atsın. Tribünlerin önündeki o muzaffer kadının şaşkın ve üzgün ifadesini unutamam. Olimpiyatlara yığınla yönetici; yığınla sporcumuz gitti. Bir tekinin aklına gelmedi mi? Bir teki inanmadı mı? Bunların hepsi yüzkarası. Kimsenin seyretmediği güreşe yüzlerce bayrakla doluşuyorlar; milyarların seyrettiği atletizmde bir bayrağımız yok. Hayatımda böylesine büyük bir sevincin ardından bu kadar utandığımı hatırlamıyorum. Milyarlarca TV izleyicisinden şeref turu atan Türk bayrağını kaçırdılar; iftihar etsinler.
BYCHKOV'U KUTLUYORUM
Yarışa gelince.. Elvan, sakatlığı yüzünden uzun zamandır koşmuyordu ve çok ağır bir 10 bin metre yaşamıştı. Ardından seçmeli, finalli iki 5 bine 45 kilo olan bu genç kız dayanabilir miydi? Ama yarış akıl almaz bir şekilde sanki Elvan ve bizim Bekele için koşuldu. İlk tur 10 bin için bile komik olan 90 saniyeyle geçildi. Yarışın yarısı ısınma gibi olunca Elvan yorulmadı. Kendini ve rakiplerini bilerek akıllı gitti ve yıllar yılı ezeli rakibi Defar'ı geride bırakan atağını yapacak gücü buldu. 14 dakikalık yarışta bunu yapabilir miydi bilmiyorum. 15:30'un üstüne çıkan bir tempoda çok akıllı kullandığı gücünü son 400'deki sprinti için kullanınca Defar'ı şaşkına döndürdü. Ama Tirunesh'i geçecek 5 bin, 10 binci şu anda ortalarda yok. Bu başarıda yeni hocasının strateji katkısı çok büyük. Hâlâ "Bu Etiyopyalı da, biz hazıra konduk" deniyor. Elvan, Etiyopya için atlet adayıydı ve çocuktu. 9 senedir bu kız Enka'da. İlk hocası Ertan Hatipoğlu onu saate karşı koşturdu. Elvan dünya rekortmeni oldu ama yarış taktiklerini başaramadığı için şampiyonalar ve 2004'te hele ortada Tirunesh de yokken beklediğimiz altınları alamadı. Oysa bu defaki hocası, onu doğrudan yarışa hazırlıyor. Zamana değil, rakiplerine karşı koşturuyor. Böyle olunca da bir olimpiyatta 2 gümüş gibi rüyamda görsem inanmayacağım bir zafer geliyor. Hocasını da yürekten kutluyorum. Bychkov, Elvan'ın sadece sporculuğu değil yaşamıyla da yakından ilgili. Bana bile geldi "Hıncal Bey; bu kız bir ev alıp hayatını düzene koymak ve kendini sadece atletizme vermek istiyor ama kimsenin destek olduğu yok. İstanbul'u sokak sokak dolaşıyor inanır mısınız" demişti. Şimdi herhalde Elvan'a saraylar hediye ederler.