DÜN sabah 9 sularında televizyona davrandım, Olimpiyat için.. TRT de, Eurosport da benim için ilginç bir şeyler vermiyor. Evden çıkmadan 15 dakika falan vaktim de var. Zapladım. atv çıktı karşıma.. Ben televizyon izlemem pek ya.. İyi oldu bu tesadüf..
Müge Anlı yeni bir sabah programına başlıyormuş, gazetede kocaman reklamları vardı. Takıldım biraz.. Tatlı, hoş, meraklı bir program..İlk konuk da Bülent Ersoy.. Fevkalade şirin, sevimli, espritüel ve her zamanki gibi fevkalade saygılı..
Bülent Ersoy'u yeri gelince eleştiririm ama, severim. Sanatçı olarak da severim, insan olarak da..
Programı hem de nasıl parlattı. Müge açılış için iyi seçim yapmış..
Ne var ki, o sabah okuduğum gazetede, Bülent Ersoy'un ve onun safını tutanların Nurseli İdiz'e ağır eleştirileri vardı. Neden?..
Nurseli, "O erkek, ben genç kızken Bülent Ersoy'a âşıktım" demiş..
Der a.. Üstelik harika bir magazin malzemesi.. Ne gazetecilik yapar insan.. Bul o zamandan kalma ikisinin resimlerini.. Konuş ikisiyle de..
"Okumam, bakmam" diyen beni arasın..
Hayır.. "Ne alakası varmış şimdi.."
Pes!..
Bülent Ersoy, erkeklik döneminden söz edenleri mahkemeye vermekle tehdit ediyor.
Yanlış..
Bir defa böyle bir hakkı yok.. O devirde, başrol oynadığı filmler, aşklar, askerlikler var. Hepsi yaşanmış.. Böyle bir yasak olamaz. Herkes yaşamının istemediği dönemini yasaklasın.. Yok yahu!..
İkincisi..
Bülent Ersoy güçlü bir isim. Güçlü bir kişilik.. Yaşamının her anına sahiplenmesi, her anı sindirmesi gerek.. Bugün ülkemizde de, çifte kişilik, daha doğrusu duygularla fiziğin uyuşmadığı sorunları yaşayan yığınla insan, yığınla genç var.. Onlara örnek olacak bir "Dik" duruş sergilemeli.. "Ben geçmişimden utanıyorum. Ondan söz etmeyin" tehditleri, yasaklamaları kötü örnek oluyor.. Yanlış.. Ayıp!..