Abuzitincim,
O gün televizyon başında heyecandan patlayacaktım. Ha gol oldu ha olacak.. Hakem de maçı uzattıkça uzatıyor kardeşim çal şu düdüğü bitsin artık bu stres bilader!
Fenerbahçe-MTA değil, ANA MAH-AKP maçından bahsediyorum Abuzittincim. Valla reytingi Avrupa Kupası finalini yakalamış olabilir. Nihayet Başhakem düdüğü çalıp "Kapatmadık" diyince "Ohh bee, nihayet bitti."dedim. Bazıları da "vahh be!" demiş olabilir. Şimdi neden "oh bee" dedim.. Tut ki tersi oldu kapatıldı.. Hayda yeniden bi sürü iş. Başbakanı bul, yardımcılarını bul, kabineyi kur. O tarikat başı şunu dedi bu hoca bunu dedi, Deniz Baykal şöyle buyurdu dert ki dert Abuzittincim..
Ortalık karman duman olurdu eminim. Zaten gemilerini alan almış, holdinglerini kuran kurmuş, kimi de Gökova'da şurda burada arazileri kapatmış, düzen müemmen yani..
Ee, yenileri gelecek, al sana bi karambol daha.. Bırak kardeşim, iyi kötü gidiyorduk işte.. Gene gitsin. Eskiler de daha bilinçlenmişler. Zaten son zamanlarda "birlik ve beraberlik" Cumhuriyet ilkelerine bağlılık", laflarını bol bol kullanmaya başladıydılar. Bu bi süre gider, belki o zaman zarfında da biz seçmenler olarak, kafa bakımından, biraz daha gelişip "Hanya'yı Konya'yı" ayırt etmeyi becerebiliriz. Olur a!?
Bu arada Abuzittincim bu kadar gürültü arasında, sessiz sedasız bi kanun çıktı. Buna göre insanlar kendi elektriklerini üretebilecekler. Yani diyelim, yazlığına, güneş enerjisiyle çalışan akülü bi sistem kurup kendi ürettiğin enerjiyle evinin elektrik ihtiyacını karşılayabileceksin.
"Bunda ne var?" dersen şu var, kanunen, TC vatandaşı olarak, elektrik üretmen yasak idi. Ben nerdeyse hapsi boyluyordum. O tarihlerde bizim köyde elektrik yoktu. Bi jeneratör aldım. Evi ancak aydınlatıyor bi de buzdolabı çalıştırıyor. Gece jandarma geldi. "Hani bunun izni?" diye sordular. Jeneratör için Sanayi Bakanlığı'ndan izin almam lazımmış iyi mi? Bakanlık da izni vermedi mi!
"Beyler ben neyle aydınlanacam?" dedim "Mumla" dediler. Birebir yaşamasam da biri bana bunları anlatsa "Herif sallıyor" dicem. Uzatmim, Jandarma'nın hoşgörüsüyle iş tatlıya bağlanmıştı. Ama hâlâ böyle abuk subuk uygulamalar var.
Mesela köyde evin fosseptik kuyusu doldu yenisini açacan. Gerekli makamlara bildirmeden açtın mıydı mahkemeliksin. Ulan, bok çukurundan tünel kazıp Ankara'dan Ergenekon'la ilgili gizli belge mi yürütecem? Hele çukur SİT bölgesindeyse işin sonu hapistir. Günü dolmadıysa hâlâ yatan var!
İşte böyle Abuzittincim kardeşim.. Bizde abukluk çok.. N'olmuş İzmir'de; kadıncağızda katarakt varmış. Ameliyathanede karıştırmışlar rahmini almışlar. Tersi de olabilirdi. Rahmi bırakıp gözünü oymak.
Basın da olayın üzerine pek gitmedi. Ama şöyle bi durum hadiseyi manşetlere taşıyabilirdi. "Katarakt ameliyatı olacağına yanlışlıkla rahmi alınan kadın ameliyattan sonra "Şimdi daha iyi görüyorum" dedi.
Münasip yerlerinden öperim.
Kardeşin Güneş.
Tecellister@gmail.com