PERŞEMBE sabahından beri Yasemin fazla mesai yapıyor.. "Tanrıya bir can borcumuz var" yazımıza gelen mailin haddi hesabı yok. Ev telefonumun mesaj kayıt bandı tıklım tıklım dolu..
Okuyorum.. Dinliyorum.. Duygulanıyorum.. Hele de sapına kadar Fenerli okurlarımdan gelen satırları okurken göz yaşlarımı tutamıyorum..
Bu başka bir şey..
Bana tüm tehditlere, tüm baskılara, tüm şantajlara, hatta bu gazetenin içinden gelen saldırılara karşı direnmek, dayanmak, dimdik ayakta kalmak gücü veren şey bu işte..
Sizler var oldukça yıkılmayacağımı biliyorum..
Teşekkürler benim sevgili okurlarım.. Teşekkürler her sıkıntımda yanımda olduklarını en hızlı araçlarla bildiren dostlarım..
Benim gücüm sizsiniz!..

***

Yazılarımdan üzülenlerin başında Kemal Dinçer var.. Kemal en sevdiğim insanlardan birinin, Altan Dinçer'in oğlu.. Benim de arkadaşım, meslektaşım.
Ben onun yerinde olsam, bu görevi kesinlikle kabul etmezdim, o ayrı..
Benim sorunum onunla değil zaten.. Bu atamayı yapanlara "Niçin" diyorum.. Çıt yok..
Bu atamaya ses çıkarmayanlara "Niçin" diyorum. Onlardan da "Gık" yok..
Çirkin yönetim. Çirkin spor medyası.. Eleştirim onlara..
Çirkinlerin bir bölümü bana "Şerefsiz" diyor, daha çirkin olanları da susup oturuyorlar.. Hatta mutlu oluyorlar, kıs kıs.. İçin için.. Daha da çirkinleşerek.