YAŞ yetmiş, iş bitmiş!.. Yok canım.. İş yeni başlıyor.. Şevket Ağabey önüme CD'sini koyarken "İlk albümümü nihayet 70 yaşında yapmayı başardım" dedi..
İTÜ mezunu Mimar aslında.. Ama siz mimarlık diploması alıp da mesleğini yapan kaç kişi tanıdınız bugüne dek..
Şevket Ağabey (Benden topu topu bir yaş büyük ama, yılların saygısı işte.. O bu ülkenin önde gelen müzisyenlerindenken, biz peşinde koşan isimsiz gençlerdik.) Türk popunun önderlerinden.. Kelimenin tam anlamıyla müzik içinde bir yaşam.. 13 yaşından beri orkestralarda çalıyor, 1951'de başlangıç akordeonla.. 19 yıldır ayni programı sürdürüyor, televizyonlarda.. Anılarla Müzik.. O program başladığında doğan gençler, şimdi onun müziği ile dans ediyorlar.. 500 programı geçti, düşünebiliyor musunuz?.. Türk Televizyonlarında 500'den fazla program ve 19 yıl.. Başarının adı, Şevket Uğurluel ..
Albüm de ayni adı taşıyor tabii.. Anılarla Müzik.. Hem de ne anılar var, özellikle müziği 60'lı yıllarda yaşayanlarda..
Dinlemeye doyamıyorum..
Mesela Greenfields..
Bizim çetenin milli marşıydı nerdeyse.. Her Kolej, ya da Mülkiye Balosunda, Ahmet, Ergin, Eray, Güner ve ben, kız arkadaşlarımıza bağıra çağıra bu şarkıyı söylerdik mutlak. Doğal vokal gurubu.. Herkes ayrı sesten.. Ergin Göçmen ve Ahmet Kışlalı şimdi yoklar.. Anıları var.. 22 şarkı seçmiş Şevket Ağabey.. Öyle 22 şarkı seçmiş ki, albümün adı yanlış sanki.. "Hıncal'ın seçip, Şevket Uğurluel'in çalıp söyledikleri" deseler, cuk otururdu. Hepsi benim çok sevdiğim, hepsi benim tonla anılarımın yüklü olduğu şarkılar..
En başta Şevket Ağabeyin imza şarkısı tabii.. Not responsible.. Kazablanka'nın ölmezi, As Time Goes By.. Sway.. Three Coins in the Fountain.. Ne unutulmaz filmdi, ne aşklarımla el ele seyretmiş, dinlemiştim.. Unforgettable.. Adı üstünde, unutulmaz ki.. Falling in Love with You.. Dünyanın en güzel aşk şarkısı, hâlâ benim için.. Walking My Baby Back Home.. Mona Lisa.. Strangers in the Night.. I can't Stop Loving You.. Vay vay vay.. Save the Last Dance For Me.. Öyleydi o zamanlar.. Çaylarda, partilerde, balolarda kızların etrafında pervane olurduk delikanlılar dansa kaldırmak için. Uyanıklar işi bilirdi.. Ama son dans önemliydi.. Anlamlı olan oydu çünkü.. Ve kimbilir kaç genç kızın kulağına fısıldamışımdır, slow dans ederken.. You Mean Everything to Me!..
Ne romantikmişiz bizler o zamanlar.. Bir kızın erkeğe her ama her şeyi ifade etmesi ne demektir?..
Ve de ne güzel hatırlattın Şevket Ağabey!..
Bu albüm, sadece benim gibi 60'lı yılların değil, romantizmi her devirde yaşayanların CD'si.. Alın dinleyin ele ele.. Sonra uzanın, dudaklarından öpün..
"But I can't help, falling in love with you" ve de "You mean everything to me" diye fısıldarken kulağına.. Tamam mı?..