FATİH Altaylı'yı çok ama çok iyi buldum.. M. Ali Birand'dan sonra bu ülkede haber sunuculuğuna, yani anchormanliğe cesaret eden ikinci adam.. Haberi öndeki elektronik kameradan okumayan, önceden çalıştığı dersiyle olayı yorumunu da katarak anlatan adam demek anchorman.. Spiker, okuyucu değil, anlatıcı..
Bunu yapabilmek için yetenek ister, bilgi, vizyon ister.. Bir de yürek ister.. Korkmayacaksın. Teklemekten, yanlışa düşmekten, hata yapmaktan korkmayacaksın..
Yılbaşı gecesi ilkiydi. Şöyle bir bakıp çıkacaktım, arkadaşlar Ertekin'de bekliyor. Sonuna dek kalkamadım.
Özel haberleri, özel sokak röportajları, konuklarıyla çok iyi hazırlanmış bir bültendi üstelik..
Şimdi haberleri Kanal 1'de izliyorum artık.
Fatih, konuklarına tezgâh sorular sormuyor, sonuna dek tartışıyor. Konu mankeni olarak da kullanmıyor. Davet ettiğine konuşma hakkı veriyor.
Eleştirileri okudum. Fatih, fazla konuşmak ve yorum yapmakla suçlanıyor. Suçlayan TV sayfalarında, yorum haberden fazla. Suçlayan gazetelerde köşe yazarı sayısı muhabirden çok. O zaman neyin eleştirisi bu..
Aldırma Fatih.. Sakın aldırma, doğru yoldasın..
Fatih ve M. Ali, bu ülkede kötü haberciliğin kaderini değiştirecekler sonunda..