GEÇEN Pazar Ertekin'de dostlar oturmuş, Kanal1'de benim 50. Yıl programını bekliyoruz.. Ekranda Balçiçek Pamir .. "Lafını Balla Kestim" diye bir sohbete başlamış, Pazar öğleleri.. Konukları bizim Ahmet Kurtaran ve Ayten Gökçer.. Harikaydı Balçiçek.. Kız meğer televizyon için doğmuş.. Nasıl güzel götürdü sohbeti, en usta sorularla.. Belli dersini iyi çalışmış.. Laf ola, torba dola değil.. Ne güzel konuşturdu, Ahmet'le Ayten'i.. Hey Ayten hey.. Devlet Tiyatrosu'nun en güzel kadınıydı.. Ben dahil âşık olmayan genç yoktu Ankara'da Ayten Kaçmaz'a!. Cüneyt Gökçer de, ayni Tiyatronun çok yakışıklı, çok güçlü, çok çapkın genel müdürü.. "Üç gün sürmez" diyen çoğunluk arasındaydım, evlendiklerinde.. Yarım asra yaklaşıyorlar.. Sırrı, Ayten öyle kısa, öyle güzel özetledi ki, Balçiçek'e..
"Üç hayatımız var. Benim hayatım, onun hayatı, müşterek hayatımız.. Mesele bu üç hayatı dengede tutabilmekte.. Hiçbirini yok etmeden.."