EVDEN çıkarken çıldırmıştım öfkeden.. atv Anahaber'de Korcan Karar'ın sunduğu görüntüler delirtmişti beni.. İnsan nasıl katil olur?. İşte böyle.. Elimde bir kaleş olsa ve orda olsaydım, kaç kişiyi taramıştım kimbilir..
Korumaya (!) alınmış ayılardan biri.. Sıcaktan bunalmış, susamış, dere kenarında inmiş biraz serinleyecek. Susuzluğunu giderecek.. "Su içene yılan bile karışmaz" diye büyümüş bir kültürün çocuklarıyız biz..
Hani nerde?..
O zavallı ayıyı nasıl linç ettiler benim insanlarım.. Korcan okuyor.. 2.5 saat sürmüş işkence ile öldürme.. Önce sopalarla dövdüler.. Sonra taş yağmuruna tuttular.. Kafasına kafasına..
Kim çekmişse bilmem.. Ayının yüzü var yakın çekimde.. "Ben ne yaptım size" der gibi nasıl yalvarıyor, nasıl ağlıyor adeta, bir minik çocuk gibi.. Ve onu linç etmekten zevk alıyor insanlar..
İnsan.. Dünyanın en vahşi mahluku.. Sebepsiz yere saldıran, öldüren başka mahluk, başka yaratık yok, evrende..
Ekvador Fahri Konsolosu Fahdi Nahas'ın Bo Derek'le birlikte verdiği davette bir video izledim, o kafayla..
İnsan denen canavarın, bize canavar diye tanıtılan köpek balıklarından nasıl çok daha canavar olduğunu görmek için sanki..
Efendim, köpek balığının kafasının üzerinde bir deri var.. Bir elin karışı kadar.. Bu deriden çorba yapıp içerseniz, cinsel gücünüz viagra!.. Bu yüzden başta Çin, Uzak Doğu, dünyada Köpek Balığı çorbası çok makbulmuş.. Çok da pahalı tabii. Hayvan devasa ama, işe yarar yeri bir karış.. Cinsel güç peşinde koşan azgınların sayısı ise milyon.. Köpek balığı mı dayanır?..
Galapagos Takım Adaları, coğrafya bakımından izole bir yer.. Okyanus akıntılarının üzerinde.. Derin bir deniz çanağı var, kayalık kıyıların ötesinde.. İnsanların uğrağı değil.. Bu yapı, adaları, dünyanın sadece burada yaşayan türlerinin barınağı yapmış.. Karada penguenler, kaplumbağa, iguana, denizde balina, yunus, deniz kaplumbağaları, ıstakoz ve yengeçler ve köpek balıkları..
Hani o tepesi çorba yapılanlar..
Vahşi avcıların köpek balıklarını nasıl oltalarla teknenin yanına çektikleri, orada kafa derisini yüzdükten sonra ölü balığı nasıl denize bıraktıklarını dehşetle izledim. Bir karış deri için bir tonluk hayvanı öldürüyoruz..
Oltanın üzerinde "Köpek balığı" yazmıyor ki.. Yunus, falan başkaları da takılıyor.. Pahalı olan hayvan değil, olta..
Oltayı kurtarmak için zavallı hayvanın ağzını nasıl parçalayıp, denize itelediklerini de izledim..
İçimdeki öfke katlanırken, bir başka duyu daha kapladı beni..
"Galapagos'a gitmem, buraları görmem gerek" dedim, kendi kendime..
Yaşarken yapılması gereken şeylerden biri daha..