Abuzittincim,
Güngör Uras üstat, iki yıl kadar önce bi yazısında "..Dünyanın her yerinde insanlar aynı beyne sahiptir. Fakat başka ülkelerdeki insanlar beyinlerinin yüzde 60-80 kapasitesini kullanırken, bizim insanlarımız sadece yüzde 10-20'sini kullanabiliyorlar.." diye yazmıştı. Ama hemen ekliyeyim, bu Uras hocanın kendi görüşü değil. Prof. Dr.Tuncer Bulutay'la bi görüşme yapmış. Laf, Prof'a ait.. Ki, rahmetli Aziz Nesin'in saptamasıyla da hemen hemen örtüşüyor gibi! Şimdi diyeceksin ki bunu niye yazdın.
Bi art niyetim yok Abuzittincim, kestiğim eski gazete kupürlerini karıştırırken gözüme çarptı. Mesela Zülfü Livaneli de bi yazısına şöyle girmiş: "Yıllar önce sosyal demokrat bir politikacı Yaşar Kemal'e milletvekilliği önermiş "Gelin" demiş "Sizi önce milletvekili sonra da Kültür Bakanı yapalım!" Yaşar Kemal "İyi ama bu halk beni seçmez, oy vermez!" diye cevaplamış politikacıyı.
İyice şaşıran adam "Neden?" diye sormuş. Yaşar Kemal "Ben bu halka hiçbir kötülük yapmadım ki beni seçsinler. Onları ne sömürdüm, ne hakaret ettim... Bana niye oy versinler ki?"
Neyse.. Eski kupürler arasında daha böyle çok matrak şeyler var.. Şöyle bi toparlayabilirsem sana yazarım..
Bugüne dönecek olursak, şu anda Ankara'da olmamamın verdiği sevinci ifade etmek isterim kardeşim.. Neden dersen, haberin vardır, Ankara'nın suyu bitti. Koca başkentte su mafiş! Ki bigün mutlaka böyle olacağı, yıllar öncesinden belliydi.
Bu yaz günleri Allah Ankaralılara kolaylık versin. Arabayla iki saat mesafede gürül gürül Kızılırmak akar durur kardeşim..100 yıldır mı akar durur, 1000 yıldır mı, 10 bin yıldır mı Kızılırmak güldür güldür akar başbakanlar, bakanlar, belediye başkanları, memleketi çok iyi yönettiklerini iddia eden daha bi sürü zevat öyle bakar Abuzittincim. Sözünü ettiğimiz sen de 5 milyar ben diyim 7 milyar metreküp su. Şimdi nasıl olduysa "Yahu bu suyun bi kısmını Ankara'ya doğru çevirsek de barajları doldursak" diye çalışmaya başlamışlar.
Biliyorsun Abuzittincim bizim okul kitaplarında yurdumuzun çok zengin su kaynaklarına sahip olduğu yazar. Gerçekte durum öyle değildir. Daha da kötüsü bizim akarsularımızın yarısından fazlası böyle boşuna akar. Biraz etrafındaki tarlalar marlalar sulanır gerisini koy gitsin.
Bilader enerji sıkıntısı da var.. Kur üzerine santraller.. Hayır! Geçen gün Sabah'da Veysi Sağlam yazmıştı. "Manavgat çayını denize salacağımıza suyunu İsraillilere satsak" demişler ve 150 milyon dolar harcayarak dolum tesisleri yapmışlar. Fakat sonra öyle bi fiyat istemişiz ki İsrail'den, adamlar "Biz denizden içme suyu üretiriz. Daha ucuza gelir." diye almaktan vazgeçmişler, iyi mi! Şimdi o tesisler çürümeye terk.. Manavgat haldur huldur akıp duruyor. Antalya'da da elektrik yok!
Ne demişti Prof Bulutay "..insanlarımız beyinlerinin ancak yüzde 15 ila 20'sini kullanıyor."
Buna da şükür!
Münasip yerlerinden öperim Abuzittincim
Kardeşin Güneş.
