"GECENİN en güzel tarafı seni burada görmek" demiştim, boynuna sarılırken, Aysun ile Ali'nin konser kulisinde.. Onu son defa gördüğümü biliyordum. Hastaneye gire çıka son günlerini yaşıyordu. O konser gecesi dışarıda olması nasıl mutluluktu hepimiz için..
Çetin İnöntepe bu ülkenin yaman müzisyenlerindendi.. Yıllarca tek başına insanları çekti, Tarabya Oteli'ne.. Giderdik Ali ile zaman zaman.. Bayılırdım dinlemeye.. Aysun'un babasıydı.
Aralarda, av anılarını naklederdi bize.. Yaman avcıydı..
Levent Camisi'nin avlusunda bir avuçtuk.. Çetin'in dostları.. Ali ile Aysun'un acısını paylaşmaya gelenler.. Bir avuç..
Bizim bir Salı gurubumuz var.. Bir de Maç gurubu.. Ali iki gurupta da vardı..
Gurup, takım demektir. Takım ruhu.. Öyle sanırdım. Meğer bazı arkadaşlar, sadece Rasim'in harika yemeklerini bedava yemek, ya da bizde rahat maç izlemek için katılırlarmış guruba.. Onlarda takım ruhu falan yokmuş..
Acı günde takımdan birinin yanında olmak yokmuş..
Cenazelere, görmek, ya da görülmek için gider olduk. Ya da bir beklentimiz, menfaatimiz varsa..
Bir dosta son görev.. Bir dosta zor günde manevi destek unutulmuş..
Yazıklar olmuş..