"T.C. Başbakanlık Basın Merkezi" antetli bir yazı ile hemen bütün gazetelere fakslanan "Açıklama"yı aynen sunuyorum."
***
Sabah Gazetesi yazarı Hıncal Uluç'un 7 şubat 2007 tarihli yazısında yer verdiği iddialar üzerine aşağıdaki açıklamanın yapılmasına gerek duyulmuştur:
Yazar, bir parti afişinden yola çıkarak faturanın Başbakanlık tarafından ödendiğini iddia etmektedir. Daha önceki yazılarına herhangi bir yalanlama yapılmamış olmasını da bunun teyidi olarak sunmaktadır.
Aynı yazısında ayrıca birbiriyle ilgili olmayan bir dizi olay arasında, kendi zihninde kurduğu hayali bağlardan yola çıkarak, "Sayın Başbakan'ın bugüne kadar tarikat bağlantısını reddetmediğini" sormaktadır.
Her iki iddia da cevap vermeye gerek duyulmayacak kadar asılsız, uydurma ve ciddiyetten yoksundur.
Zira gerçekler, maksatlı olarak çarpıtılmaktadır.
Afiş uygulamasının Başbakanlık değil parti faaliyeti olduğu bilgisi açıkça ortada iken böyle bir iddiada bulunmak cehaletten de öte, maksatlı bir karalama çabası olarak değerlendirilmektedir.
Yazarın, Sayın Başbakan'ın "söylem ve eylemlerinden" haberdar olmaması, bunların söylenmediği ve yapılmadığı anlamına gelmeyeceği gibi, bir gazete yazarı olarak iddialarını soruşturmadan köşesine taşımasına da mazeret teşkil etmez. Zira, bir yazarın hayali senaryolar üretmemesi için Sayın Başbakan'ın "söylem ve eylemleri" konusunda kendisini bizzat bilgilendirmemiz söz konusu olamaz.
Her şeyden önce ispat yükümlülüğü, iddia sahibine aittir.
Yazarın her iki iddiasının cevapları da herkesin ulaşabileceği açık kaynaklarda mevcuttur.
Bunları soruşturmadan yayınlamak en temel meslek ahlak ilkelerine aykırıdır.
Türkiye'deki televizyon, gazete ve köşe yazarı sayısı da dikkate alındığında, doğrulatılmamış iddiaları önce yayınlayıp, sonra muhataplarından yalanlama gelmezse doğru kabul etme alışkanlığının ne ahlaka, ne de akıl izan ve insafla bağdaşmadığı görülecektir.
Kamuoyumuzun bilgilerine sunulur.