SUNAY Akın hep anlatır. Cemal Süreya'nın adı, Süreyya imiş aslında. Bir arkadaşı ile iddiaya girmiş. Kaybeden adından bir harf atacak. Cemal Süreyya kaybetmiş, atmış adındaki iki "Y"den birini.. Olmuş, Süreya..
"Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da, bizim Sabah'ın bilgisayarı ile iddiaya mı girdi" diye düşünüyorum.
Ben oturup Tayyip yazıyorum, Tayip çıkıyor, ekranda. Zira benim bilgisayarım Arapça "Tayyip" lafını tanımıyor. "Bu herif bir y'yi fazla yazdı" diye birini otomatik siliyor, geriye kalıyor Tayip.. Çünkü Türkçe sözlükte tayyip yok, ama tayip var. Kınama, ayıplama, hoş görmeme anlamına.. O da Arapça ya..
Sayın Başbakan'ın son zamanlardaki konuşma ve üslubuna bakarsanız, bu ad ona daha yakışıyor ama, doğrusu, uymasa da, çift y ile yazılan, yani "İyi, güzel, hoş" anlamına gelen..
Şimdi "Tayyip" için, çift Y ile yazıyorum. Bilgisayar anında ikinci y'yi yok ediyor. Sizin adı doğru okumanız için geri dönmem, ikinci y'yi ikinci defa basmam gerekiyor. Israr edince bilgisayar "Adamın herhalde bildiği var, ben elimden geleni yaptım" diye savaştan çekiliyor, artık silmiyor.
Söylemek istediğim şu.. Benim köşemde, ya da Sabah'ın başka sayfalarında, Başbakanın adını "İyi, güzel, hoş" değil de, "Kınayan, ayıplayan, hoş görmeyen" diye okursanız, bilin ki suçlu biz değiliz.. Bilgisayarımız!..