TRABZON Zorlu Otelde Hakan Şükür'ün Odası bir polisiye roman konusu olacak galiba..
Sevgili Kardeşim Mehmet (Demirkol) bana cevap olsun diye kaleme aldığı yazıda düşündüğünü aynen yazamama yapısı yüzünden gene kusura bakmasın anlamakta çok zorluk çektiğim laflar etmiş. Ola ki kusur benim beynimde.. Bu yüzden geçiyorum.
Ama yazısında gene müthiş bir ifşaat var.
Trabzon Zorlu Otel'de Hakan Şükür'ün odasında, Ersun Yanal ile Hakan Şükür arasında geçen olayların bir de canlı şahidi varmış..
"Asansörde iki kişi yoktu. Rüştü de vardı " diyor Mehmet.. Böylece gazı kaçıranın kimliğini de ifşa ediyor, farkında olmadan. Demek Rüştü söylemiş.. Peki ama ne söylemiş..
Mehmet nasıl bir gazeteci ki, bir odada geçen olayların tüm detaylarını biliyor da, işin aslını bir türlü merak etmiyor ya da daha fenası öğrenemiyor.. Ya en ayıbı biliyor, ama bilmediğini ilan ediyor.
Yazsa TSYD (Bizim dernek) onu "Yılın Gazetecisi" seçer, oysa.. Hakan-Ersun yıllardır, hele bugünlerde hâlâ ve hem de nasıl gündemde..
Mehmet Demirkol gibi bir gazeteci iki haftadır bu "Zorlu Oda"yı yazıyor ve Türk spor medyası kış uykusunda uyuyor..
Patronlar spor servisi bütçelerine bakıp "Şu kadarcık haberi bile çıkaramıyorsunuz, ayıptır efendiler" demiyorlar.
Yuh, bize!..