(DÜN sabah gazeteyi elimize aldık ki, bilgisayar efendi, editörlüğe soyunmuş, benim Görevimiz Tehlike yazısının 4 satırını alıp, gerisini atmış.. İnat ya.. İşte yeniden..)
Efendim bir defa öğrendik ki, IMF, bizim bildiğimiz International Monetary Fund, yani Uluslararası Para Fonu falan değil, Impossible Mission Force "İmkânsız Görev Gücü" demekmiş.. IMF'nin senelerdir bizimle uğraşmasına bakarsanız, "İkisi de ayni kapıya çıkıyor" diyebilirsiniz.. O ayrı..
İkincisi, öğrendik ki, Capote'nin o "Light" oyuncusu Philip Seymour Hoffman fevkalade sert erkekleri de başarı ile oynarmış..
Üçüncüsü, aşırı şiddet ve küfür içeren bu filmi 7 yaşından büyüklere uygun gören tek ülke Türkiye'dir. En hoşgörülü Danimarka bile "11" demişken..
Peki o zaman Beyza'nın Kadınları'nın günahı neydi?.. Yerli olması mı?..
"Bu en iyisi" diyenler var.. Bence değil.. İlkinin keyfi hiçbirinde yoktu.. Bu digital sistem çıktı ya.. Artık hayal ettiğin her sahneyi sanal alemde canlandırıp çekiyorsun.. O zaman da artık, palavranın hududu kalmıyor.. Filmin yarısında "Yeter artık" diye gülmeye başladım..
Son yıllarda garip bir dinin sözcülüğüne soyunan, "Bebeğimin göbek bağını yerim" falan gibisinden bulandırıcı laflar eden Tom Cruise, sempatisini iyice kaybetmiş olmalı ki, filmin Amerika açılışı nerdeyse fiyasko..
Bizde de başarılı olacağını sanmıyorum.. Çıkanlar, görmeyenlere zor tavsiye eder..
Pardon.. Bir dördüncü hususu da ben öğreteyim.. Vatikan duvarları dibinde havaya uçan o harika Lamborghini var ya, dünyanın en pahalı arabalarından.. Hani uçuran ajan kızın bile yanıp "Muhteşem arabaydı" diye göz yaşı döktüğü.. Palavra.. Motoru falan yok.. Bir saç kaportadan ibaret.. Yani film sanıldığı kadar yüksek maliyetli değil (!!!).