Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HINCAL'IN YERİ HINCAL ULUÇ

Erdi bahar sardı yine..

En sevdiğim şarkılardandır, Münir Usta'nın insanın içini ısıtan, ruhunu coşturan şarkısı..
"Erdi bahar sardı yine neş'e cihanı
Eğlenelim, raks edelim, lale zamanı!.."
Lale baharın simgesidir.. Doğanın canlanışıdır.. Lale hem de nasıl bir güzelliktir, rengarenk..
.Ve de lale, Türkün, Türkiye'nin simgesidir.. Savaşçıların zırhlarından, süsleme gerektiren sayfalara, her yere bakın tarihimizde, laleyi görürsünüz.. Orta Asya dağlarından İstanbul'a, oradan dünyaya taşınmıştır lale.. Ve Hollandalılar, tarih boyu Türk bu çiçeğe sahiplenirken, biz sessiz kalmışızdır.. Türk olan pek çok şeyi başkalarına kaptırmaya seyirci kaldığımız gibi..
Turizm Bakanı iken Erkan Mumcu hatırladı Allahtan ve Lale Türkiye'nin simgesi oldu yeniden.. Her yerde kullanılmaya başlandı..
En son.. THY'nin reklamlarını izliyor musunuz?.. Göklerdeki bulutlar bir lale çiziyorlar, kent görüntülerinin tepesinde.. Ve Türk Hava Yolları'nın uçağı bu lalenin içinden geçiyor.
Alkışlıyorum, lalemizi geri almak için yapılanları..
İstanbul Belediyesi'ni de alkışlıyorum.. "İstanbul Lalesi ile buluşuyor.. Lale evine döndü" kampanyası için..
Hareket, Kültür AŞ. Genel Müdürü iken Cengiz Özdemir'in hazırlattığı Lale filmi ile başladı.. Lalenin nasıl Türk olduğunu, Hollanda'ya nasıl gittiğini anlatan muhteşem bir belgeseldi bu.. Kaç kez izledim, izlettim. Seyredenler büyülendiler. (Aslında şimdi tam da zamanı, NTV, CNN Türk ya da TV8 tekrar yayınlamalı.) Düşünce öyle başladı ve bu yıl, Kadir Topbaş önderliğinde sahneye kondu..
3 milyon lale dikildi İstanbul'un dört bir yanına..
Ana caddelere mesela.. Vatan Caddesi'nde 150 bin lale..
Parklara mesela.. Emirgân Korusu'na 630 bin lale..
Koruya gittim.. 53 çeşit lale var, her biri ayrı bir renk, ayrı bir desen.. Tarihin gelmiş geçmiş en büyük tasarımcısı, en büyük sanatçısı doğa..
Bir kırmızılar gördüm, hiçbir ressamın paletinde yok..
Lalezarların arasına sümbüller de ekmişler, 18 çeşit.. Binlerce.. Sümbül kokusu parkı bir sarmış olmaz böyle şey..
Hafta arası olmasına rağmen İstanbullular, yolu İstanbul'a düşenler gelmişler.. Piknik yapanlar var.. Koru içindeki köşklere, başta Sarı Köşk, konuk olanlar var..
Parklar ve Bahçeler Müdürü İhsan Şimşek'le dolaştık koruyu.. Dolaşmaya doyamadan..
"İnsanlarımızın tavrı nasıl" dedim..
"İlk başlarda yolanlar çıktı. Yolunanın yerine yenisini ektik.. Giderek alıştılar. Şimdi her şey yolunda" dedi..
Laleyi İstanbul'a, evine getirmenin maliyeti, yapılan işin çapı yanında küçük.. 600 bin lira civarında..
Başkan Topbaş, Sarı Köşk'te ilçe, belde belediye başkanlarını toplamış.. Bir ara onlara katılmak için köşke gittim. Bahçede yemek yiyen insanlar yolumu kesti.. "Ne olur oturun bizimle yiyin de, yemek ve servis rezaletini görün" dediler..
Oturmadım, ama gördüm..
İçerde Kadir Topbaş, sirkeli bir salata istedi. Limonlu geldi. Başkan geri gönderdi.. "Sirkeli olsun, üzerindeki bu kızarmış ekmek küplerini de alın" diye.. Yenisi geldi. Üzerinde gene ekmek küpleri.. Ben yemek yemiştim. Sade kahve istedim, şekerli geldi.. Ana yemek geciktikçe gecikti. Başkanların çoğu "Biz salata ve çorba ile doyduk zaten" diye Topbaş'tan izin alıp gittiler..
Düşünün burası belediyenin yeri ve patronlara servis böyle.. Gerisini hak getire..
Bu Köşkler, Malta, Sarı Köşk, Hidiv Kasrı, nur içinde yatsın, zamanın Turing Kulübü Başkanı, İstanbul aşığı Çelik Gülersoy tarafından harabe olmaktan çıkarılıp halkımıza ve turistlere açıldı, ama o zaman da yemekler ve servis felaketti. Belediyeye geçti, gene değişen bir şey yok.. Pardon var. İçki satışları yasaklandı.. Ayıba bakar mısınız?. Dünyaya açık turistik lokantalar ve içki yasak, laik Türkiye Cumhuriyeti'nde..
Oysa buraların yemin ederim dünyada benzeri yok.. Tıklım tıklım dolu olması, insanların sırada beklemesi gerek..
Çok mu zor, bunları işi bilen bir işletmeciye vermek..
İzzet Çapa'nın elinde düşünüyorum da.. Dünyanın öbür ucundan gelirler, inanın bu tarih ve manzara baş yapıtlarını yaşamaya..
Topbaş'a Laleyi evine döndürdüğü için teşekkür ederken "Bizim çocukluğumuzda lale bayramı vardı. Kurumların süslediği arabalar, Boğaz yolunda, Bağdat Caddesi'nde dolaşırdı" dedim.. "Şimdi üstelik kurumlar daha çok ve daha zengin.. Dünya televizyonlarına harika görüntüler yollarız.."
"Tamam" dedi, Topbaş.. "Bu yıl geç kaldık, ama gelecek yıl lale bayramı ve lale geçidi yapmak için kolları şimdiden sıvayacağız.."
Bu arada iki de müjde verdi başkan.. Bir.. İstanbul'a 30 bin erguvan ağacı dikilecek..
İki..
İçimde ukdedir, Ortaköy-Etiler arasında yarım kalmış vadi parkı.. New York'un Central Parkı neyse, İstanbul için öyle olacaktı. Yusuf Namoğlu başlatmıştı, Beşiktaş Belediye Başkanı iken.. Ali Müfit Gürtuna, buraya sahip çıkacağına, Sabah'ın önündeki anlamsız geçide 40 milyon dolar gömmüştü. (Bugün anlatsın bu geçidin ne işe yaradığını, yazacağım..) Topbaş "Merak etme.. Vadiye başlıyorum" dedi.. "Bu sözü belgelendirmek için yazacağım" dedim.. İşte yazdım!..

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA