34 AD 5528!..
Belediye Otobüsü.. Tabakhaneye gidiyor olmalı.. Delikanlı daha arka kapıdan bir ayağını yere basmıştı ki, bastı gitti. Delikanlı genç, sporcu.. Dengesini bulabildi. Kadın olsa, yaşlı olsa beyin üstü gitmişti..
Ötekinin plakası yok.. Plakası olmayan belediye otobüsleri 20 yıldır trafikte.. "Belediye plakasız araba çalıştırır" diye bir yasa var mı?.. Yok!.. O zaman plakasız diye benim arabamın yolunu kesen ve bağlayan trafik, Belediyeye nasıl göz yumar?. Hani anayasa, herkesin, her özel ve tüzel kişinin kanun önünde eşit olduğunu yazıyordu. Ülkemizde anayasa geçmez. George Orwell yasası geçer..
"Bütün hayvanlar eşittir. Bazı hayvanlar daha da eşittir."
İşte bu plakasız, ama üzerinde 92144 numarasını okuduğum Belediye otobüsü, önünde sırasını bekleyen 20 arabayı sağladı. Köprü dönüş şeridine girdi, en başa geldi, sonra dev arabasını solunda bekleyen otomobillerin üzerine sürüp sıkıştırdı. Küçük arabanla, bu sorumsuz dev arabaya kafa tutacak halin yok ya.. Biliyor..
Bunu yapanlar İstanbul Belediyesi'nin otobüsleri.. Yani İstanbul'un trafiğinden sorumlu kurumun, örnek olması gereken araçları..
Oluyorlar..
İmam yelleniyor, o zaman biz cemaat de caddelere ediyoruz, rahat rahat..