NE eğlendik, ne eğlendik. Nasıl keyifli, nasıl neşeli bir gece geçirdik.. Yazın Bodrum'da harika bir gece yaşatmıştı Neco bize.. İstanbul'da başladığını duyar duymaz koştuk..
Coco a Go Go diye bir şirin yer.. Eski Le Select böyle olmuş.. Niye Go Go onu anlamadım.. Go Go deyince gece boyu etrafta kendi kendilerine dans eden yarı çıplak go go kızları gelir.. Ayrı bir tarzdır. Burası bildiğimiz, fevkalade nezih bir restoran/ gece kulübü..
İki kat.. Neco üst katta.. Bu da alt kattan zaman zaman fazla açılan disko müziğinin yukardaki canlı şova karışmasına yol açıyor, dikkat edilmeli..
Başka eleştirim yok.. Gerisi mükemmel.. Mezeler ayrı bir listede.. Çok lezzetliydi. Ana yemekten vazgeçiyorduk nerdeyse.. Esas yemekler güzeldi, servis güzeldi.. Ambiyans güzeldi.
Bir de Neco çıkınca.. Neco müthiş.. Neco harika.. Önce klasik Neco başlıyor. Dünyanın en romantik şarkıları ile.. Elvis'ten Falling in Love with You okuyup beni yerlere seriyor mesela.. Sonra giderek neşeleniyor.. O yürek dağlayan balad şarkıcısının yerini, birinci sınıf bir eğlendirici, entertainer alıyor. Her dilden, her telden söyleyerek coşuyor, coşturuyor, birlikte söyletiyor, dans ettiriyor, oynatıyor, 2.5 saat!.
Orkestranın şefi, piyanisti ve klarnetçisi harika Önder Bali ile paslaşarak müthiş, gerçekten müthiş bir şov sunuyorlar..
"Başkaca önemli işim yoksa, her cuma Neco'da olmalıyım" dedim, kendi kendime, yorgun ama keyifli evime dönerken..