OKUR, temsilcisi Yavuz Baydar'a şikâyet etmiş. "Renkli zemin üzerine basılan yazılar okunmuyor" diye..
Yavuz Baydar soruyor.. "Ne zaman nerde?.. Çünkü baskılar değişiyor.." Sorun da işte burda, Sevgili Baydar.. Baskı baskıya uymuyor.
Senin yazının olduğu dünkü gazete.. Sayfa 20.. Mavi zemin üzerine dişi yazılmış "İkinci Kez Saldırıya Uğruyor" haberini ben dün sabah Etiler'de okuyamadım. Gazeteye geldim. Patronların, müdürlerin önüne konan baskılarda, haber pırıl pırıl..
Yani.. Renkli zemin üzerine yazı yazmak riskli.. Kimi İstanbul baskıları bile kötüyse, var ötesini hesap et.
Sayfa çizerleri, kendi kişisel zevklerine "Şurada bir karaltı olsun" esprilerine okuru kurban etmemeliler. Büyük büyük başlık hadi neyse, ama yazıda dişi felaket.. Bu yüzden dergi okumaktan nefret eder hale geldim. Çünkü dergi sayfası hazırlayanlar dişi metin yazısı kullanmayı marifet sanıyorlar. Onlar için önemli olan, sayfanın okunur olması değil, kendilerince hoş görünmesi..
Böylece "Biz zaten okunmaya değer bir şey yazmıyoruz, merak etmeyin" diyor olmalılar..