Abuzittinciğim,
Uzun uzun düşündükten sonra, bizim ekonomimizin "karşılıklı kazıklama" esasına dayandığına karar vermiş bulunuyorum.. Bu da "vatandaşın devleti, devletin de vatandaşı kazıklaması" anlamına geliyor.. Sabah'ta, Hacer Gemici'nin, "488 YTL alan asgari ücretlinin, devlete ayda 65 YTL vergi öderken, kürk imalatçılarının 50 YTL vergi verdiği" haberini okuyunca bendenizde böyle bi kanaat oluştu. (Günaydın!) Deterjan sanayii ile uğraşanlarsa daha da az, 40 YTL vergi veriyorlarmış. Şimdi burada, şu oluyor Abuzittinciğim, devlet ücretliyi kazıklarken, kürk ve deterjan imalatçıları devleti kazıklıyorlar. Devleti kazıklayanlar o kadar değil elbette. Mobilyacılar, ayakkabıcılar, doktorlar, dişçiler, oteller, lokantalar, bakkallar, marketler, süpermarketler, benzinciler.. Şöyle bi etrafına bakın hemen hemen herkes devleti kazıklar durumda.. Maliye'nin yayınladığı "beyan listesi"ne göre vaziyet bu.. Devlet de, kendisini kazıklayanların üzerine tek tek gideceğine, 500 bin liraya mal ettiği benzinin litresini neredeyse 3 milyona, 8 milyonluk mutfak tüpünü de 26 milyona satıp vatandaşlarını toptan kazıklıyor.. Tabii yalnız tüple benzinle de kalmıyor, elektrik, su, doğalgaz, sigara, rakı, köprü, möprü.. Aklına ne gelirse basıyor vergiyi.. Neticede "devlet bizi, biz devleti.." gül gibi geçinip gidiyoruz Abuzittinciğim.
Arada (bordro mahkumlarıyla birlikte) vergisini tıkır tıkır ödeyen meslek sahipleri de var ki, onlara da "kümesteki kaz" deniyor!
Bu arada milletçe yeni bi tür "kazığa" daha hazırlanmalıyız kardeşim... Bu muhtemelen "tünel" kazığı olacak! 1 milyar dolarcık bi şey. Baksana, "Ayaş tüneli ilk zelzelede çöker.. Çünkü fay hattı üzerine yapıldı, üstelik eksik malzeme kullanıldı!" deniliyor. Devletimizin yabancılara borçlandığı paraların faizine, her ay 4'er milyar doları "gık çıkarmadan" ödeyen bizler için, Ayaş tüneline 1 milyar dolar gömmek çerez gibi bi şey de, tünel çökerken içerden geçen olmasa! Durumlar böyleyken, AB ülkelerinde yapılan bi ankette bizi destekleyenlerin oranı yüzde 22'lere düşmüş Abuzittinciğim.. Yüzde 42 de kararsız varmış. Kararsızları en kısa zamanda kararlı hale getirmeliyiz. O da şöyle olur; Başbakanımız, Dışişleri Bakanımız, Baş Müzakerecimiz, Meclis Başkanımız, sıkma başlı eşleriyle ve de mümkünse milletvekillerimizin zevcelerinden karaçarşaf giyenleri de yanlarına alarak, Avrupa televizyonlarında ve de gazetelerinde görünmeye başlarlarsa, kararsızlar kararlarını biran önce verirler kardeşim.
Münasip yerlerinden öperim.
Kardeşin Güneş.