Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HINCAL'IN YERİ HINCAL ULUÇ

Alaçatı'da iki harika gece..

Müzik bir başka alıp götürüyor insanı.. İki tesadüf iki harika gece yaşattı bize, Alaçatı'da..
Köşe Cafe'de oturuyoruz.. Aaa.. Eyşan ile Serdar geçti.. Benim yıllanmış dostlarım. Serdar söylüyormuş meğer Alaçatı'da.. Söylediği yerin adı da A lâ Çatı.. Serdar'ın müziğine bayılırım.. Köşede tezgâhını kurar. Rakısını yanına, sigarasını gitarının sapına koyar.. Kendi kendine konuşur gibi sunar şarkılarını.. Kendi keyfince de söyler.. Kendini eğlendirir yani.. O zaman siz de fena halde eğlendirirsiniz..
Kalabalık bir masa doldurduk A lâ Çatı'da.. Serdar gece yarısı gibi başladı söylemeğe.. Her şey sahiden alâ. Biz iki buçukta falan ayrılırken hâlâ söylüyordu.. 4 saat, 5 saat söyler keyfi yerinde ise.. Size de söyletir.. Güldürür, ağlatır, coşturur kaldırır, sıkar öylesine bırakır..
O gece genelde özlem, ayrılık, bekleme şarkıları söyledi, sanki beni öldürmek istercesine..
Şimdi, sevgili yıllar ve yollar ötede iken, kalkıp da "Yalnızlığım pusu kurmuş yollarıma beklemekte/ Acılar gözlerini dikmiş üstüme nöbette/ Bekliyorum, bekliyorum/ Hadi gelin üstüme korkmuyorum" demenin alemi var mı?..
Tabii.. Senin sevgilin iki metre ötede gözlerini üstüne dikmişse kolay..
Eyşan ile Serdar'ın aşklarına nasıl gıpta etmişimdir yıllardır. Serdar söyler, Eyşan bir kenarda sessiz sessiz katılarak izler onu.. Birbirlerine bakmasalar bile göz göze olduklarını hissederler.. Eyşan o gece bütün şarkıların ona söylendiğini bilir..
İlk günkü gibi taptaze, ilk günkü gibi sımsıcaktır, aşkları, sevgileri.. Gel de kıskanma..
Nasıl güzel söyledi Serdar.. Nasıl avcunun içine aldı bütün seyircileri..
Çıkarken hepimiz sarıldık öptük, gittiğimiz için özür dilercesine.. Sabah erken kalkıp yollara düşmek olmasa, güneşi doğuracağız Serdar'la..
Öcal Ağbim, "Kim bu Serdar?.. Böylesine muhteşem bir adamı niye tanımıyoruz biz.. Üç kuruşluk kaltaklar dillere destan olurken, böylesi sanatçıların niye esamisi okunmuyor" diye beni haşladı resmen..
"İstanbul medyası bu ağabey" demek istedim.. "Sen niye bir aydan fazla dayanamadın geri döndün İzmir'e.."
Kilise caminin bahçesinde Alaçatı'nın en otantik kahvesi var.. dı.. Modernleştirmişler.. O külüstür tahta kahve masa ve sandalyelerinin yerini yeni mimari, yeni sanayi almış.. Hiç sevmedim. Orası benim köy kahvem olarak kalmalıydı.. Neyse ki mekân ayni mekan.. İlle de gider orada bir kahve içerim..
Orada da Aylin'e rastladım.. Genç arkadaşlarımızdan.. New York'ta idi, bir yıldır falan.. Dönmüş..
"İlle de bize gelin" dedi..
"Bize" dediği Ristorante Pizzeria Venedik..
İtalyan mutfağını pek sevmem. Pizza ile de başım hiç hoş değildir. Ama Aylin öyle sevdiğim bir dost ki..
"Akşamüzeri bir uğrayıp bakalım hiç değilse" dedik.. Baktık.. Yeni yapı ama eski mimari enfes bir dekor.. "Buraya gelinir" dedim Sami'ye..
Cumartesi gecesi Beşiktaş'ın maçını da izledikten sonra, saat 11 gibi geldik Venedik'e.. Ben İspanya'dan alışığım ya, bu saatte akşam yemeğine oturmaya..
Aylin "Yarım porsiyonlar verelim ki, mümkün olduğu kadar fazla tadın" dedi. "Olur" dedim.. Bir yarım spagetti Napoliten geldi. Ertekin'de dört porsiyon..
Herkes başka şey söyledi. Herkes keyifle yedi.. Aylin sonunda sordu..
"Nasıl buldunuz?.."
"Bizi kandırdın Aylin" dedim.. "Öyle bir müzik var ki burda, insana ne yese lezzetli gelir.."
Yılmaz.. Piyanist.. Nasıl ama nasıl keyifli çalıyor, nasıl ama nasıl her şeyi çalıyor.. Hiçbir şeyi de bir dakikadan fazla çalmıyor.. Daha siz melodiye doyamadan, yenisi.. Yenisi..
Yahu böyle repertuar olur mu?.
Türkü çalıyor, şarkı çalıyor, şanson, napoliten, flamenko, fado çalıyor.. Amerikan kovboy şarkıları, Rus halk melodileri çalıyor, Beethoven, Bach, Mozart çalıyor.. Kaç saat çaldı, nasıl neşelendirdi, nasıl keyiflendirdi, anlatmak mümkün değil..
Nasıl sarıldım Aylin'e ayrılırken bu rüya gecesi için teşekkür etmeye..
Not.. 25'inci yılını kutlayan Venedik ile ben yeni tanıştım. Merkez Alsancak'ta.. Bostanlı'da da bir şube var. Yani "Sezon bitti" diye üzülmeyin. Ama kış mekânlarında Yılmaz var mı, bilemem..

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA