Atatürk Kültür Merkezi yıkılıp yeniden yapılacakmış..
Bu kararı alanları alkışlarım.. Sözlerini tutarlarsa da alınlarından öperim..
Atatürk Kültür Merkezi adına da, İstanbul'a da yakışmayan bir hangarlar kompleksi idi..
Dünyayı gezdim. Bu kadar kötü bir kültür merkezi daha görmedim..
Taksim'de, yani İstanbul'un pergel merkezinde bu kültür sarayı, mimari açıdan kentin simgesi olmalıydı.. Sydney Opera binası gibi.. Bilbao Getty Müzesi gibi..
Hani nerde?.
Dışından da, içinden de çirkin ve işlevsiz bir bina..
Büyük salon bir felaket. Akustik hiç hesaplanmamış. Konuşan oyuncu başını öbür tarafa dönerse sesini duymuyorsunuz.. Binlerce yıllık Aspendos'ta en tepede kulağınız fısıltıyı kaçırmazken..
Öteki salonlar sanki oto parktan bozma.. Leş.. Dandik.. Kullanışsız..
Doğru dürüst kulis yok. Doğru dürüst galeriler yok.. Doğru dürüst hiç ama hiçbir şey yok..
Bu kadar kötü bir mimari, bu kadar işlevsiz, bu kadar komik bir planlama, yerleştirme olmaz..
Bu felaketi, yanmasını fırsat bilip yerle bir etmeli ve yeniden yapmalıydık..
Fırsatı kaçırdık.
Şimdi "Dışı aynen bırakalım, içini adam edelim" diyenler var..
Bakın bizim Ciner Holding'in karşıdaki merkezine nihayet gittim. 1900'lerin tekel deposu muhteşem bir yapıya dönüşmüş.. Dışını, orijinaline sadık kalarak elden geçirip içini yeniden yapmışlar.. Turgay Bey "Yıkıp sıfırdan yapsak, yarı fiyatına mal olurdu" dedi.
AKM binasının dış yapısının saklanmaya değer hiçbir özelliği ve güzelliği yok oysa.. O zaman dışı muhafaza edelim diye işi iki misli uzatıp, iki misli para harcamanın alemi de yok..
Kültür Bakanı Atilla Koç, fevkalade cesur bir karara imza atmaya hazırlanıyor. Kutlarım..
Bülent Ecevit'in Şakir Eczacıbaşı'na kini yüzünden yarım kalan Ayazağa Kültür Sarayı'nı hizmete açtıktan sonra AKM'yi kaparsa, fazla bir eksiklik de hissetmeyiz.
Sayın Koç, bakan olduğu hafta "Bu işi çözeceğim" diye söz vermişti bana.. Ben de "Ayazağa'yı tamamlayanın Taksim'de elini öperim, demiştim selefiniz Erkan Mumcu'ya.. Beceremedi. Şimdi siz başarın, sözüm sizin için geçerli" demiştim.
Ayazağa'nın kurdelasını kestiğimiz gün, AKM'nin temeline koyduğumuz dinamitin fitilini ateşleyelim, Sayın Bakan, var mısınız?..
***
İstanbul'da çağdaş hemen her yapıya karşı çıkan, gelişmeyi önlemek için elinden geleni yapan ünlü Oktay Ekinci dostumuz, bu utancın yıkılması söz konusu olunca, tam da ondan beklediğim gibi karşı çıkıyor. Gerekçesini sevsinler.. Mimarına saygı.. Taksim'in göbeğine, Kültür Merkezi diye bu çirkinliği ve işlevsizliği diken mimara saygı var da, Çağdaş Türk Mimarisinin en güzel örneklerinden birini çizen Doruk Pamir'e niye saygınız yoktu o zaman, Ekinci Bey?.. Mimarlık bir oranlar sanatıdır. Kıyameti koparıp Gök Kafes'in gök yüzüne sülün gibi uzanmasını eklerken, yüksekliğin üçte birinin kesilip, mimarlık sanatının içine tükürülmesine niye sessiz kaldınız?.
"Ben binaya karşıyım. Tümünü yaptırmayın, tamam.. Ama böylesi kesip kadük bırakmak, mimarına da, mimarlık sanatına da ihanettir"
demediniz?.
Mimara saygı, Ekinci'nin, Dünya Mimarlarını bu yıl, hem de başından beri karşı olduğu beş yıldızlık otellerde gururla ağırlayan Ekinci'nin ağzına hiç yakışmıyor..