SON yılların en zevkle izlenen yarı final serilerinin yarısı bitti..
Neden en zevkli? Çünkü F.Bahçe zirvenin müdavimi Efes Pilsen'e kök söktürüyor, pes etmiyor (1-2). Bu akşam dördüncü kez kozlarını paylaşacaklar. Takım oyun sistemleri, savunma anlayışları filan, hepsi yalan oldu. Kör dövüşünün galibini Mrsic ve Kaya'nın pota altı performansları belirleyecek.
Ve evet Beşiktaş tarih yazdı gerçekten. 25 yıldır final yüzü görmeyen Kartal Ülker'i bir sezonda dördüncü kez yenerek finale adını yazdırdı. Hep derim emeksiz yemek olmaz diye. Görece güçsüz kadrosunu Ülker'e üstün kılan hemen tamamen hücuma yönelik gamsız sokak basketbolü yanı sıra ortaya konan kazanma hırsı oldu. Basketbolde böyle romantikliğin yeri yoktur ama bunun da başka türlü izahı yok.. Amin ve Radko ikilisi koca Ülker'e yetti de arttı bile. Bu başarıyı finalde de tekrarlarsa hiç şaşmayın.
Avrupa vasatının çok altında bir oyuncu olan El-Amin bu kadar iş yaparken (son maçta tek başına 40 sayı) Yunan liglerinin üçlük kralı (Yüzde 43.3) Vukcevic neden son maça kadar yok gibi? Amin'i sahayı inleten "amin" sesleri mi kamçılıyor, yoksa Ülker kenar yönetimi iyice serdi mi işleri?
İşin özünde kazanan basketbol oluyor. Pota tadına kavuştu. Hani şu meşhur laf var ya. Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Büyükler zirveyi böyle zorlayınca taraftar salonları dolduracak. Müessese kulüpleri de ligi hafife alıp Euroleague için antrenman maçları yapar gibi idare-i maslahat etme rehavetinden sıyrılmak zorunda kalacaklar. Üstü örtülü sorular sorulmaya, basketbol kulisleri renklenmeye başlayacak.
Mesela Tau koçu olacağı söylentileri dolaşan Oktay Mahmuti için tebdili mekânın tam zamanı mıdır?
Mesela yaslı G.Saray'a da Asvel koçu olarak harikalar yaratan Erman Kunter dönse de kapışmaya Cimbom da katılsa güzel olmaz mı?
Olacak olacak hepsi olacak, tarifsiz keder günleri çok yakında geride kalacak. Tatlı kulis muhabbetleri başlayacak. ozuak@hotmail.com
Basket-Altı/ Ünal Özüak