Pervasızlığın bu kadarı görülmemiştir. Pazar.. Hava güneşli.. Sahil yolu zaten gıdım gıdım gidiyor. En sorunlu bölge Ortaköy.. Bu defa tamamen durmuş.. Olacak gibi değil.. Kaza var sandım.. Gittim ki..
Hazret üzerinde kocaman Şahinoğlu yazan otobüsün şöförü, 34 GZD 16 dörtlüleri çakmış, tam Ortaköy Ulus kavşağı A. Taner Kışlalı Caddesi girişinde park etmiş, ışığın altında öyle duruyor. Bir zavallı belediye otobüsü onu sollayıp geçmek istemiş, geçememiş.. Ulus dönüşü hepten iptal.. Al sana kilit..
Tam tepesinde yanan trafik lambasını ve kavşağı gösterdim. Dönüşü nasıl kapadığını gösterdim ve "Ne yaptığınızı sanıyorsunuz" dedim, kibarca..
Belediye otobüsünü işaret etti hiç sıkılmadan..
"Yolu o tıkıyor" diye..
Böyle bir yerde dörtlü yakıp park etmeyi Avrupalı şöför aklına bile getirmez. Getiremez..
Bizimki, polislerin cirit attığı Ortaköy'de bu kadar pervasız..
Çünkü devletten korkmuyor.. Çünkü devlet yok..
Trafikteki bu akıl almaz halimiz, trafik polisi ile değil, devletle alay.. Polisi değil, devleti hiçe saymak..
Devleti işte böyle ayağa düşürdük, bu ülkede el birliği ile..